Unequivocally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unequivocally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unequivocally:

Türkçe anlamı: Kesin olarak, şüphesiz

  1. Unequivocally, she is the best candidate for the job. (O, iş için en iyi adaydır.)

  2. His statement unequivocally denied any involvement in the scandal. (Açıklaması, skandala herhangi bir karışıklığı olmadığını açıkça reddetti.)
  3. We can unequivocally state that the Earth revolves around the Sun. (Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü kesin olarak söyleyebiliriz.)
  4. The judge unequivocally declared the defendant guilty. (Hakim, sanığın suçlu olduğunu açıkça ilan etti.)
  5. Unequivocally, the experiment was a success. (Deneyin kesinlikle başarılı olduğunu söyleyebiliriz.)
  6. The evidence unequivocally proved that he was at the scene of the crime. (Kanıtlar, suç mahallinde olduğunu kesin olarak kanıtladı.)
  7. He unequivocally refused to participate in the project. (Projede yer almayı kesinlikle reddetti.)
  8. The company unequivocally denied any wrongdoing. (Şirket, herhangi bir yanlış yapmadığını kesinlikle reddetti.)
  9. The results of the election were unequivocally in favor of the incumbent. (Seçim sonuçları, mevcut durumu destekleyen kesin bir sonuç gösterdi.)
  10. The study unequivocally demonstrated the benefits of exercise. (Araştırma, egzersizin faydalarını kesin olarak gösterdi.)
  11. The witness unequivocally identified the suspect as the perpetrator. (Tanık, şüpheliyi suçlu olarak kesin olarak tanımladı.)
  12. The coach unequivocally stated that the team would win the championship. (Antrenör, takımın şampiyon olacağını kesin olarak söyledi.)
  13. The new policy unequivocally prohibits discrimination based on gender. (Yeni politika, cinsiyete dayalı ayrımcılığı kesinlikle yasaklar.)
  14. The company’s success can be unequivocally attributed to its talented employees. (Şirketin başarısı, yetenekli çalışanlarına kesin olarak atfedilebilir.)
  15. The scientist unequivocally stated that global warming is caused by human activity
  1. The professor unequivocally recommended the book to her students. (Profesör, öğrencilerine kitabı kesinlikle önerdi.)
  2. The investigation unequivocally proved that the company had been embezzling funds. (Araştırma, şirketin fonları zimmetine geçirdiğini kesin olarak kanıtladı.)
  3. The athlete unequivocally broke the world record in the 100m sprint. (Sporcu, 100 metre koşusunda dünya rekorunu kesin olarak kırdı.)
  4. The artist’s talent was unequivocally evident in her latest exhibition. (Sanatçının yeteneği, son sergisinde kesin olarak belirginleşti.)
  5. The new treatment unequivocally cured the patient’s illness. (Yeni tedavi, hastalığı kesin olarak iyileştirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.