Undying İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undying İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Undying

Undying, “ölümsüz” anlamına gelen bir sıfat olarak kullanılır. Bu kelime genellikle mitolojik ve fantastik eserlerde kullanılır ve ölümsüzlükle ilgili olan her şeyi ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. The undying love between Romeo and Juliet is still talked about today. (Romeo ve Juliet arasındaki ölümsüz aşk hala bugün konuşuluyor.)
  2. The undying devotion of the fans is what keeps this sports team going. (Hayranların ölümsüz sadakati, bu spor takımının devam etmesini sağlıyor.)
  3. The undying flame of the torch represents the hope for a better future. (Meşalenin ölümsüz alevi, daha iyi bir gelecek için umudu temsil eder.)
  4. The mythological gods were said to be undying and could not be killed. (Mitolojik tanrılar ölümsüz oldukları ve öldürülemedikleri söylenirdi.)
  5. The vampire’s undying thirst for blood led to their eternal damnation. (Vampirlerin ölümsüz kan susuzluğu, sonsuz bir lanete yol açtı.)
  6. The undying loyalty of the soldier to his country was truly admirable. (Askerin vatanına karşı ölümsüz sadakati gerçekten hayranlık uyandırıcıydı.)
  7. The undying flame in the temple symbolizes the eternal presence of the gods. (Tapınaktaki ölümsüz alev, tanrıların sonsuz varlığını simgeler.)
  8. The undying spirit of the people helped them overcome even the toughest of challenges. (İnsanların ölümsüz ruhu, onların en zorlu zorlukları bile aşmalarına yardımcı oldu.)
  9. The undying beauty of the sunset was captured in the artist’s painting. (Güneş batımının ölümsüz güzelliği, sanatçının tablosunda yakalandı.)
  10. The undying memory of the fallen soldiers is honored every year on Memorial Day. (Düşen askerlerin ölümsüz hatırası, Her Yıl Anma Günü’nde onurlandırılır.)
  11. The undying power of the sorcerer was feared by all who knew him. (Bilinen herkes tarafından korkulan büyücünün ölümsüz gücü.)
  12. The undying flame of hope kept the refugees going even in the darkest of times. (Umutun ölümsüz alevi, mültecileri en karanlık zamanlarda bile devam ettirdi.)
  13. The undying curiosity of the scientist led to many groundbreaking discoveries. (Bilim adamının ölümsüz merakı, birçok çığır açan keşfe yol açtı.)
  14. The undying love of a mother for her child is the most powerful force in the world. (Bir annenin çocuğuna olan ölümsüz sevgisi, dünyadaki en güçlü güçtür.)
  15. The undying loyalty of

the dog to its owner was evident in how it never left their side. (Köpeğin sahibine olan ölümsüz sadakati, hiçbir zaman yanından ayrılmamasıyla belirgin hale geldi.)
16. The undying flame of passion fueled the artist’s creativity. (Tutkunun ölümsüz alevi, sanatçının yaratıcılığını besledi.)

  1. The undying commitment of the volunteers made the charity event a success. (Gönüllülerin ölümsüz bağlılığı, yardım etkinliğini başarılı kıldı.)
  2. The undying perseverance of the athlete allowed them to achieve their goals. (Sporcunun ölümsüz azmi, hedeflerine ulaşmalarını sağladı.)
  3. The undying legacy of the great leaders of the past still inspires us today. (Geçmişin büyük liderlerinin ölümsüz mirası hala bizi ilham veriyor.)
  4. The undying faith of the religious devotees was unshakeable in the face of adversity. (Din adamlarının ölümsüz inancı, zorluklar karşısında sarsılmazdı.)

(Türkçe anlamlar parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.