Underprivileged İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Underprivileged İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Underprivileged Nedir?

Underprivileged kelimesi “yoksul, dezavantajlı, ayrıcalıksız” anlamlarına gelmektedir. Bu kelime, genellikle toplumda dezavantajlı konumda olan kişileri tanımlamak için kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:

  1. Many children in this country are underprivileged and do not have access to basic education.
    (Türkçe: Bu ülkede birçok çocuk yoksul ve temel eğitime erişimleri yok.)

  2. The government needs to do more to support underprivileged families.
    (Türkçe: Hükümet, dezavantajlı ailelere destek olmak için daha fazla şey yapmalı.)

  3. She grew up in an underprivileged neighborhood and faced many challenges.
    (Türkçe: O, dezavantajlı bir mahallede büyüdü ve birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.)

  4. The organization provides assistance to underprivileged communities around the world.
    (Türkçe: Bu organizasyon, dünya genelindeki dezavantajlı toplumlara yardım sağlamaktadır.)

  5. Underprivileged students often struggle to keep up with their peers academically.
    (Türkçe: Dezavantajlı öğrenciler genellikle akademik olarak akranlarıyla başa çıkmakta zorlanırlar.)

  6. The company has a program that provides job training for underprivileged youth.
    (Türkçe: Şirket, dezavantajlı gençler için iş eğitimi sağlayan bir programı var.)

  7. It is important to address the needs of underprivileged communities in order to create a more equal society.
    (Türkçe: Daha eşit bir toplum yaratmak için dezavantajlı toplumların ihtiyaçlarına cevap vermek önemlidir.)

  8. She works for a non-profit organization that supports underprivileged women.
    (Türkçe: O, dezavantajlı kadınları destekleyen bir kar amacı gütmeyen organizasyonda çalışıyor.)

  9. The school district is working to improve resources for underprivileged students.
    (Türkçe: Okul bölgesi, dezavantajlı öğrenciler için kaynakları iyileştirmek için çalışıyor.)

  10. The underprivileged population is often overlooked in discussions about social issues.
    (Türkçe: Dezavantajlı nüfus, genellikle sosyal konularla ilgili tartışmalarda göz ardı edilir.)

  11. The government should provide more funding for programs that benefit underprivileged communities.
    (Türkçe: Hükümet, dezavantajlı toplumların yararına olan programlara daha fazla fon sağlamalıdır.)

  12. The charity organization aims to provide food and shelter for underprivileged individuals.
    (Türkçe: Yardım kuruluşu, yoksul bireylere yiyecek ve barınak sağlamayı hedefliyor.)

  13. Underprivileged children often have limited access to healthcare.
    (Türkçe: Dezav

  1. The organization is committed to promoting equal opportunities for underprivileged youth.
    (Türkçe: Bu organizasyon, dezavantajlı gençler için eşit fırsatların teşvik edilmesine bağlıdır.)

  2. Many underprivileged families struggle to put food on the table.
    (Türkçe: Birçok dezavantajlı aile, masada yemek koymakta zorluk çekiyor.)

  3. The program offers scholarships to underprivileged students who demonstrate academic excellence.
    (Türkçe: Program, akademik başarı gösteren dezavantajlı öğrencilere burs imkanı sunuyor.)

  4. The underprivileged community is often disproportionately affected by environmental issues.
    (Türkçe: Dezavantajlı toplum, çevresel konulardan orantısız şekilde etkilenir.)

  5. She volunteers at a shelter for underprivileged individuals.
    (Türkçe: O, dezavantajlı bireyler için bir barınakta gönüllü olarak çalışıyor.)

  6. The underprivileged often face discrimination and prejudice in society.
    (Türkçe: Dezavantajlılar genellikle toplumda ayrımcılık ve önyargı ile karşı karşıya kalırlar.)

  7. The government should prioritize policies that address the needs of underprivileged communities.
    (Türkçe: Hükümet, dezavantajlı toplumların ihtiyaçlarını ele alan politikaları önceliklendirmelidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.