Underpin İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Underpin İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Underpin nedir?

Underpin, bir yapıyı desteklemek veya güçlendirmek için kullanılan bir terimdir.

Örnek cümleler:

1. The foundation is underpinned with steel beams to ensure its stability. (Temel, istikrarını sağlamak için çelik kirişlerle desteklenmiştir.)
2. The government’s policies are underpinned by a commitment to social justice. (Hükümetin politikaları, toplumsal adalet taahhüdüyle desteklenmektedir.)
3. The argument was underpinned by a wealth of statistical evidence. (Tartışma, birçok istatistiksel kanıtla desteklenmiştir.)
4. The success of the project was underpinned by a strong team of experts. (Projenin başarısı, güçlü bir uzman ekibi tarafından desteklenmiştir.)
5. The company’s reputation is underpinned by its commitment to quality. (Şirketin itibarı, kalite taahhüdüyle desteklenmektedir.)
6. The economy is underpinned by a stable financial system. (Ekonomi, istikrarlı bir finansal sistemle desteklenmektedir.)
7. The theory is underpinned by a set of basic assumptions. (Teori, temel varsayımlarla desteklenmektedir.)
8. The bridge was underpinned with additional supports to withstand high winds. (Köprü, yüksek rüzgarlara dayanabilmek için ek desteklerle desteklenmiştir.)
9. The team’s performance is underpinned by a strong work ethic. (Takımın performansı, güçlü bir çalışma etiği ile desteklenmektedir.)
10. The legal system is underpinned by a commitment to justice and fairness. (Hukuk sistemi, adalet ve eşitlik taahhüdüyle desteklenmektedir.)
11. The company’s growth is underpinned by a solid business strategy. (Şirketin büyümesi, sağlam bir iş stratejisiyle desteklenmektedir.)
12. The argument is underpinned by a strong moral principle. (Tartışma, güçlü bir ahlaki prensiple desteklenmektedir.)
13. The athlete’s success is underpinned by years of hard work and dedication. (Sporcu başarısı, yıllarca süren çalışma ve özveriyle desteklenmektedir.)
14. The education system is underpinned by a commitment to lifelong learning. (Eğitim sistemi, ömür boyu öğrenmeye taahhüt ile desteklenmektedir.)
15. The company’s success is underpinned by its ability to adapt to changing market conditions. (Şirketin başarısı, değişen piyasa koşullarına uyum sağlama yeteneğiyle desteklenmektedir.)
16. The argument is underpinned by a strong empirical basis. (Tartışma, güçlü bir deneysel temelle desteklenmektedir.)
17. The diplomatic relationship between the two countries is underpinned by a shared commitment to peace. (

17. The diplomatic relationship between the two countries is underpinned by a shared commitment to peace. (İki ülke arasındaki diplomatik ilişki, barışa ortak bir taahhüt ile desteklenmektedir.)
18. The company’s success is underpinned by a culture of innovation and creativity. (Şirketin başarısı, yenilikçilik ve yaratıcılık kültürüyle desteklenmektedir.)
19. The building’s structural integrity is underpinned by a system of reinforced concrete columns. (Binanın yapısal bütünlüğü, takviyeli beton kolonlar sistemi ile desteklenmektedir.)
20. The argument is underpinned by a deep understanding of the subject matter. (Tartışma, konunun derinlemesine anlayışıyla desteklenmektedir.)