Underline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Underline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Underline Nedir?

Underline, bir kelimenin altını çizerek vurgulamak için kullanılan bir stil veya efektir. İngilizcede “alt çizgi” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. I don’t like it when people underline every other word in their emails. (Ben, insanların e-postalarında her diğer kelimeyi altını çizmekten hoşlanmam.)
2. She used an underline to emphasize the most important point in her presentation. (O, sunumunda en önemli noktayı vurgulamak için bir alt çizgi kullandı.)
3. Be careful not to underline any mistakes on the final draft. (Son taslakta hiçbir hatayı altını çizmeden özenle düzeltin.)
4. Some people like to underline important information in their textbooks. (Bazı insanlar ders kitaplarında önemli bilgileri altını çizmek ister.)
5. He had to underline the title of the book in his essay. (O, denemesinde kitabın başlığını altını çizmek zorundaydı.)
6. Underline the words you don’t know and look them up in the dictionary later. (Bilmediğiniz kelimeleri altını çizin ve daha sonra sözlükte arayın.)
7. Underlining the text makes it easier to read. (Metnin altını çizmek okumayı daha kolay hale getirir.)
8. Do you think it’s a good idea to underline your own name on your business card? (Kendi iş kartınızda adınızı altını çizmek iyi bir fikir mi sizce?)
9. They used a red pen to underline the incorrect answers on the quiz. (Onlar, sınavdaki yanlış cevapları altını çizmek için kırmızı kalem kullandılar.)
10. Don’t forget to underline the important dates in your calendar. (Takviminizdeki önemli tarihleri altını çizmek unutmayın.)
11. My teacher always told me to underline the thesis statement in my essays. (Öğretmenim, denemelerimde tez cümlesini altını çizmemi her zaman söylerdi.)
12. We can’t use

    underline in this document because it’s not part of the style guide. (Biz bu belgede alt çizgi kullanamayız çünkü stil kılavuzunun bir parçası değil.)

13. Underlining is a common way to indicate emphasis in writing. (Altını çizmek, yazıda vurgu yapmanın yaygın bir yolu.)
14. My boss asked me to underline the key points in the report. (Patronum raporda ana noktaları altını çizmemi istedi.)
15. The editor suggested that I underline the main themes in my article. (Editör, makalemdeki ana temaları altını çizmemi önerdi.)
16. She always forgets to underline her own name on important documents. (O, önemli belgelerde kendi adını altını çizmeyi her zaman unutur.)
17. Don’t underline entire sentences in your writing, it can be distracting. (Yazınızda tüm cümleleri altını çizmek dikkat dağıtıcı olabilir, yapmayın.)
18. Underlining can also be used to indicate a hyperlink in online text. (Altını çizmek, çevrimiçi metinde bir bağlantıyı belirtmek için de kullanılabilir.)
19. He used a highlighter to underline important sections in his textbook. (O, ders kitabında önemli bölümleri altını çizmek için bir kalem kullandı.)
20. The designer decided to underline the company name in the logo. (Tasarımcı, logoda şirket adını altını çizmek için karar verdi.)