Underhand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Underhand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Underhand İle İlgili Cümleler

Underhand: Gizli, hileli veya şüpheli bir şekilde yapmak anlamına gelir.

1. She obtained the promotion underhand by spreading false rumors about her colleagues. (Onu meslek yükselmesini, meslektaşları hakkında yanıltıcı söylentiler yayarak elde etti.)
2. The company was accused of acquiring the competitor’s clients underhand. (Şirket rakibin müşterilerini gizli bir şekilde edinmekle suçlandı.)
3. The politician was caught accepting underhand payments from a corporation. (Politikacı, bir şirketten gizli ödemeler kabul ettiği yakalandı.)
4. I don’t want to win the game underhand, I prefer playing fair. (Oyunu hileli bir şekilde kazanmak istemiyorum, adil oynamayı tercih ederim.)
5. The business deal was completed underhand with the help of bribes. (Rüşvet yardımıyla iş anlaşması gizli bir şekilde tamamlandı.)
6. She made an underhand attempt to sabotage her colleague’s project. (Meslektaşının projesini sabote etmek için hileli bir girişimde bulundu.)
7. The company’s underhand tactics led to their downfall. (Şirketin hileli taktikleri onların düşüşüne yol açtı.)
8. The athlete was banned from the sport for using underhand methods to win. (Sporcu, kazanmak için hileli yöntemler kullanmak nedeniyle spordan men edildi.)
9. The underhand deals of the company were exposed by the media. (Şirketin gizli anlaşmaları medya tarafından ortaya çıkarıldı.)
10. The teacher was accused of giving underhand grades to students who bribed her. (Öğretmen, ona rüşvet veren öğrencilere gizli notlar vermekle suçlandı.)
11. The company’s underhand practices were investigated by the authorities. (Şirketin gizli uygulamaları yetkililer tarafından araştırıldı.)
12. He was fired from the company for making underhand deals with clients. (Müşterilerle gizli anlaşmalar yapmak nedeniyle şirketten kovuldu.)
13. The politician’s underhand tactics were exposed during the election campaign. (Seçim kampanyası sırasında politikacının gizli taktikleri ortaya çıkarıldı.)
14. The company’s underhand practices caused them to lose many customers. (Şirketin gizli uygulamaları, birçok müşteriyi kaybetmelerine neden oldu.)
15. The athlete was praised for refusing to use underhand methods to win. (Sporcu, kazanmak için hileli yöntemler kullanmayı reddettiği için övüldü.)
16. The company’s underhand tactics violated ethical business practices. (Şirketin gizli taktikleri etik iş uygulamalarını ihlal etti.)
17. The employee was fired for making an underhand attempt to steal

company’s confidential information. (Çalışan, şirketin gizli bilgilerini çalmak için hileli bir girişimde bulunduğu için kovuldu.)
18. The underhand tactics of the coach caused the team to be disqualified. (Antrenörün gizli taktikleri takımın diskalifiye olmasına neden oldu.)

19. The company’s reputation was damaged by their underhand practices. (Şirketin gizli uygulamaları, itibarlarının zarar görmesine neden oldu.)
20. The student was expelled from the school for using underhand methods to cheat on the exam. (Öğrenci, sınavda hileli yöntemler kullanmak için okuldan atıldı.)