Unconditionly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unconditionly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unconditionally Kelimesi İle İlgili İngilizce Cümleler

Unconditionally kelimesinin Türkçe anlamı:

Unconditionally kelimesi “koşulsuz olarak” anlamına gelir. Bir şeyin, bir durumun veya bir eylemin herhangi bir şarta bağlı olmadan gerçekleştirilmesi durumunu ifade eder.

Örnek cümleler:

1. Unconditionally, I will always love my children. (Koşulsuz olarak, her zaman çocuklarımı seveceğim.)
2. I will support you unconditionally no matter what happens. (Ne olursa olsun seni koşulsuz olarak destekleyeceğim.)
3. She forgave him unconditionally even though he didn’t deserve it. (O, ona hak etmediği halde koşulsuz olarak affetti.)
4. The company offers its employees unconditional job security. (Şirket çalışanlarına koşulsuz iş güvencesi sağlıyor.)
5. He promised to love her unconditionally for the rest of his life. (O, hayatının geri kalanında onu koşulsuz olarak seveceğine söz verdi.)
6. She gave him unconditional support during his difficult times. (O, zor zamanlarında ona koşulsuz destek verdi.)
7. He agreed to the proposal unconditionally without any hesitation. (O, hiç tereddüt etmeden öneriyi koşulsuz olarak kabul etti.)
8. The company’s policy is to provide its customers with unconditional satisfaction. (Şirketin politikası, müşterilerine koşulsuz memnuniyet sağlamaktır.)
9. The team members showed unconditional loyalty towards their leader. (Takım üyeleri liderlerine koşulsuz sadakat gösterdiler.)
10. She accepted the job offer unconditionally without negotiating the terms. (O, koşulları müzakere etmeden iş teklifini koşulsuz olarak kabul etti.)
11. The government promised to provide koşulsuz destek sağlamayı vaat etti.)
12. He gave his friend unconditional trust and never doubted his loyalty. (O, arkadaşına koşulsuz güven verdi ve sadakatinden hiç şüphe duymadı.)
13. She loved him unconditionally even though he had many flaws. (O, birçok kusuru olmasına rağmen onu koşulsuz olarak sevdi.)
14. The organization provides unconditional support to the homeless people. (Organizasyon, evsizlere koşulsuz destek sağlar.)
15. He promised to love her unconditionally and never leave her side. (O, onu koşulsuz olarak seveceğine ve hiç yanından ayrılmayacağına söz verdi.)
16. The company offers its employees unconditional benefits and incentives. (Şirket, çalışanlarına koşulsuz faydalar ve teşvikler sunar.)
17. The mother’s love for her child is unconditional. (Annenin çocuğuna olan sevgisi koşulsuzdur.)
18. He provided his friend with unconditional support and helped him through tough times. (O, arkadaşına koşulsuz destek sağladı ve zor zamanlarından yardım etti.)
19. The organization’s goal is to promote unconditional love and acceptance. (Organizasyonun amacı, koşulsuz sevgi ve kabulü teşvik etmektir.)
20. She decided to forgive him unconditionally and move on with her life. (O, onu koşulsuz olarak affetmeye ve hayatına devam etmeye karar verdi.)
21. The company’s mission is to provide its customers with unconditional quality and service. (Şirketin misyonu, müşterilerine koşulsuz kalite ve hizmet sağlamaktır.)
22. The teacher provided her students with unconditional support and