Twinge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Twinge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Twinge

Twinge, ani bir acı veya rahatsızlık hissi olarak tanımlanabilir.

Örnek cümleler:

  1. I felt a twinge in my ankle when I stepped off the curb. (Aniden kaldırımdan indiğimde bileğimde bir sızı hissettim.)
  2. She felt a twinge of guilt when she realized she had forgotten her friend’s birthday. (Arkadaşının doğum gününü unuttuğunu fark ettiğinde suçluluk hissi yaşadı.)
  3. The athlete felt a twinge in his hamstring during the race. (Yarış sırasında sporcu hamstringinde bir ağrı hissetti.)
  4. He felt a twinge of jealousy when he saw his ex-girlfriend with her new partner. (Eski kız arkadaşını yeni partneriyle gördüğünde kıskançlık hissi yaşadı.)
  5. She experienced a twinge in her back while lifting the heavy box. (Ağır kutuyu kaldırırken belinde bir sızı hissetti.)
  6. He winced as a twinge shot through his injured leg. (Yaralanmış bacağına bir sızı geldiğinde acıyla kaşlarını çattı.)
  7. The teacher felt a twinge of regret for not assigning enough homework. (Yeterince ödev vermediği için pişmanlık hissi yaşadı.)
  8. She felt a twinge of excitement when she received the acceptance letter from her dream school. (Hayallerindeki okuldan kabul mektubu aldığında heyecan hissetti.)
  9. He winced at the twinge of pain in his tooth. (Dişindeki ağrıdan dolayı acıyla yüzünü buruşturdu.)
  10. The sight of the old photo album gave her a twinge of nostalgia. (Eski fotoğraf albümünü görmek ona nostaljik bir his verdi.)
  11. He felt a twinge of sadness as he said goodbye to his childhood home. (Çocukluk evine veda ederken hüzün hissetti.)
  12. The artist experienced a twinge of frustration when the paint wouldn’t dry fast enough. (Boya kurumadığında sanatçı biraz sinirlendi.)
  13. She felt a twinge of hunger as the delicious aroma of food wafted through the kitchen. (Mutfaktan yayılan lezzetli kokular onda biraz açlık hissi uyandırdı.)
  14. He winced at the twinge in his shoulder after lifting weights at the gym. (Spor salonunda ağırlık kaldırdıktan sonra omzunda bir sızı hissetti.)
  15. The old photograph gave her a twinge of longing for the past. (Eski fotoğraf onda geçmişe özlem duygusu uyandırdı.)
  16. He felt a twinge of anger when he saw his car had been scratched in the parking lot. (Park yerinde arabasının çizildiğini görünce öfke hissetti.)
  17. She experienced a twinge of excitement as she boarded the plane for her first solo trip. (İlk tek başına seyahati için uçağa binerken heyecan his
  1. He felt a twinge of pride as he watched his daughter receive her diploma. (Kızının diplomasını alırken ona gurur duygusu hissettirdi.)
  2. The singer felt a twinge in her throat during the performance, but continued to sing. (Performans sırasında sesinde bir sızı hissetti ama şarkısını sürdürdü.)
  3. She felt a twinge of disappointment when she realized the concert tickets were sold out. (Konsert biletlerinin tükendiğini fark ettiğinde hayal kırıklığına uğradı.)

Türkçe karşılıklar:

  1. Aniden
  2. Suçluluk
  3. Ağrı
  4. Kıskançlık
  5. Sızı
  6. Kaşlarını çatmak
  7. Pişmanlık
  8. Heyecan
  9. Acı
  10. Nostalji
  11. Hüzün
  12. Sinirlilik
  13. Açlık
  14. Sızı
  15. Özlem
  16. Öfke
  17. Heyecan
  18. Gurur
  19. Sızı
  20. Hayal kırıklığı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.