Tumbleweed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tumbleweed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tumbleweed Nedir?


Tumbleweed, çölde sık rastlanan, genellikle kuru bir bitki olan ve toprağın yüzeyinde rüzgar tarafından hareket ettirilen yuvarlak bir top şeklindeki bitkidir.

  1. The tumbleweed blew across the road in front of my car. (Tumbleweed, arabamın önünde yolda üfürdü.)
  2. In Western movies, you often see tumbleweeds blowing across the desert. (Batı filmlerinde, genellikle çölde rüzgarla hareket eden tumbleweedler görürsünüz.)
  3. The tumbleweed rolled through the empty town, carried by the wind. (Tumbleweed, rüzgar tarafından taşınan boş bir kasabadan geçti.)
  4. The tumbleweed’s dry branches rattled as it tumbled along the ground. (Tumbleweed’in kuru dalları, yerde yuvarlanırken çıtırdadı.)
  5. It was an eerie sight to see a tumbleweed blowing across the abandoned parking lot. (Tumbleweed’in terk edilmiş otoparkta üfürdüğünü görmek tüyler ürperticiydi.)
  6. The tumbleweed was a symbol of the harsh, unforgiving desert landscape. (Tumbleweed, acımasız, affetmeyen çöl manzarasının bir sembolüydü.)
  7. The tumbleweed’s round shape allowed it to be easily blown across the ground. (Tumbleweed’in yuvarlak şekli, kolayca yerde üflenmesine olanak tanıdı.)
  8. The tumbleweed provided shelter for small animals in the harsh desert environment. (Tumbleweed, sert çöl ortamında küçük hayvanlara barınak sağladı.)
  9. The tumbleweed’s movement was graceful and almost dance-like as it tumbled along. (Tumbleweed’in hareketi, yerde yuvarlanırken zarif ve neredeyse dans gibiydi.)
  10. The tumbleweed’s ability to roll for long distances made it a common sight in many deserts around the world. (Tumbleweed’in uzun mesafeler için yuvarlanabilme yeteneği, dünyadaki birçok çölde yaygın bir görüntü haline getirdi.)
  11. As the sun set, the tumbleweed continued to roll across the desert landscape. (Güneş battıkça, tumbleweed çöl manzarasının üzerinde yuvarlanmaya devam etti.)
  12. The tumbleweed’s dry, prickly exterior made it unappealing to eat for most animals. (Tumbleweed’in kuru, dikenli dış yüzeyi, çoğu hayvan için yemek açısından çekici değildi.)
  13. The tumbleweed was a reminder of the harshness of nature and the resilience of life. (Tumbleweed, doğanın acımasızlığına ve yaşamın dayanıklılığına bir hatırlatmaydı.)
  14. I kicked a tumbleweed as it rolled by, sending it bouncing across the desert floor. (Tumbleweed yuvarlanırken ona tekme attım, çöl zemininde sıçrayarak ilerledi.)
  15. The tumbleweed’s movement was hypnot

ic to watch as it tumbled along the desert landscape. (Tumbleweed’in hareketi, çöl manzarasının üzerinde yuvarlanırken izlemesi hipnotize ediciydi.)
16. The tumbleweed was a common sight along the dusty roads of the Old West. (Tumbleweed, Eski Batı’nın tozlu yollarında sıkça görülen bir manzaraydı.)

  1. The tumbleweed’s shape and movement inspired many artists and writers. (Tumbleweed’in şekli ve hareketi, birçok sanatçı ve yazarı ilham verdi.)
  2. The tumbleweed’s dry leaves rustled in the wind as it rolled across the desert. (Tumbleweed’in kuru yaprakları, çölde yuvarlandıkça rüzgarda hışıltıyla çınladı.)
  3. The tumbleweed’s ability to roll over obstacles made it a valuable tool for erosion control in some areas. (Tumbleweed’in engellerin üzerinden yuvarlanabilme yeteneği, bazı bölgelerde erozyon kontrolü için değerli bir araç yaptı.)
  4. The tumbleweed’s random movements and unpredictable path made it a fun game for children to chase after. (Tumbleweed’in rastgele hareketleri ve öngörülemeyen yolu, çocuklar için peşinden koşmak için eğlenceli bir oyundu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.