Try İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Try İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

TRY İLE İLGİLİ CÜMLELER

Türkçe Anlamı: denemek, tecrübe etmek, deneme, tecrübe

1. I’ll try my best to finish this project on time. (Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.)
2. Can you try to speak more slowly? (Daha yavaş konuşmaya çalışır mısın?)
3. I want to try this new restaurant. (Bu yeni restoranı denemek istiyorum.)
4. She tried to open the jar, but it was too tight. (Kavanozu açmaya çalıştı, ama çok sıkıydı.)
5. He tried out for the basketball team but didn’t make it. (Basketbol takımına deneme için katıldı ama başaramadı.)
6. I need to try on these jeans before I buy them. (Bu kot pantolonları satın almadan önce denemem gerekiyor.)
7. I’m going to try my hand at painting. (Resim yapmayı deneyeceğim.)
8. I’ll try to call you tomorrow. (Yarın seni aramaya çalışacağım.)
9. Let’s try this recipe for dinner tonight. (Bu tarifi bu akşam yemeği için deneyelim.)
10. He tried to convince her to go on a date with him. (Onunla randevuya gitmesi için ikna etmeye çalıştı.)
11. I tried my hardest to learn the language, but it was too difficult. (Dili öğrenmek için elimden gelenin en iyisini yaptım, ama çok zordu.)
12. She’s going to try out for the lead role in the play. (Oyunun başrolü için deneme yapacak.)
13. I’ll try anything once. (Bir kere denemek istiyorum.)
14. He tried to hide his disappointment. (Hayal kırıklığını gizlemeye çalıştı.)
15. I’m going to try my luck at the casino. (Kumarhanede şansımı deneyeceğim.)
16. I’ll try to be there by 6pm. (6’ya kadar orada olmaya çalışacağım.)
17. She tried to keep a straight face, but couldn’t

18. I’m going to try out this new workout routine. (Bu yeni antrenman programını deneyeceğim.)
19. He tried to fix the broken vase, but it was beyond repair. (Kırık vazoyu tamir etmeye çalıştı, ama tamir edilemez haldeydi.)
20. I’ll try not to make the same mistake again. (Aynı hatayı tekrarlamamaya çalışacağım.)

Türkçe Anlamı: para birimi, denemek, test etmek

1. The currency in Turkey is the Turkish lira. (Türkiye’deki para birimi Türk lirasıdır.)
2. He tried to pass the exam, but he didn’t study enough. (Sınava geçmeye çalıştı, ama yeterince çalışmadı.)
3. We need to try out different marketing strategies. (Farklı pazarlama stratejileri denememiz gerekiyor.)
4. She tried to save money by shopping at thrift stores. (Ticaret mağazalarında alışveriş yaparak para biriktirmeye çalıştı.)
5. The new car model is undergoing safety tests. (Yeni araba modeli güvenlik testlerinden geçiyor.)
6. I tried to exchange my currency at the bank, but it was closed. (Para birimimi bankada değiştirmeye çalıştım, ama kapalıydı.)
7. We’re going to try a new recipe for dinner tonight. (Bu akşam yemeği için yeni bir tarif deneyeceğiz.)
8. The company is trying to expand its market share. (Şirket pazar payını genişletmeye çalışıyor.)
9. I need to try on different sizes of shoes. (Farklı ayakkabı numaralarını denemem gerekiyor.)
10. The new product is being tested for its effectiveness. (Yeni ürün etkililiği için test ediliyor.)
11. I’m going to try to save money by cutting back on eating out. (Dışarıda yemek yemeyi azaltarak para biriktirmeye çalışacağım.)
12. The experiment is being conducted to try and find a cure for cancer. (Deney kanser için bir tedavi bulmaya çalışmak için yapılıyor.)
13. I’m going to try to budget my expenses better. (Harcamalarım