Trustee İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trustee İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trustee Nedir?

Trustee kelimesi Türkçede “vesayetçi” anlamına gelmektedir. Bir kişinin veya kuruluşun bir mal varlığına veya başka bir varlığa bakımını veya yönetimini üstlenen kişiye trustee denir.

Örnek cümleler:

1. The trustee was responsible for managing the estate of the deceased. (Vesayetçi, ölen kişinin mal varlığını yönetmekle sorumluydu.)
2. The trust will be managed by a trustee who is appointed by the grantor. (Vesayetçi, bağışçı tarafından atanan bir kişi tarafından yönetilecek.)
3. The trustee is required to act in the best interests of the beneficiaries. (Vesayetçi, yararlanıcıların en iyi çıkarlarını gözetmekle yükümlüdür.)
4. The trustee is responsible for ensuring that the trust’s assets are properly invested. (Vesayetçi, fonun varlıklarının uygun şekilde yatırıldığından sorumludur.)
5. The trustee can be held liable for any losses incurred due to negligence or misconduct. (Vesayetçi, ihmalkarlık veya kötü davranış nedeniyle oluşan herhangi bir zarardan sorumlu tutulabilir.)
6. The trustee must keep accurate records of all transactions related to the trust. (Vesayetçi, fona ilişkin tüm işlemlere ilişkin doğru kayıtlar tutmak zorundadır.)
7. The trustee is required to distribute the trust’s income to the beneficiaries according to the terms of the trust. (Vesayetçi, fonun gelirini, fonun şartlarına uygun olarak yararlanıcılara dağıtmakla yükümlüdür.)
8. The trustee must act impartially and not favor one beneficiary over another. (Vesayetçi, tarafsız davranmalı ve bir yararlanıcıyı diğerinden daha çok desteklememelidir.)
9. The trustee is authorized to make investment decisions on behalf of the trust. (Vesayetçi, fon adına yatırım kararları almak için yetkilidir.)
10. The trustee must comply with all applicable laws and regulations. (Vesayetçi, tüm geçerli yasalara ve yönetmeliklere uymak zorundadır.)
11. The trustee may be removed from their position if they fail to fulfill their duties. (Vesayetçi, görevlerini yerine getiremezlerse görevinden alınabilirler.)
12. The trustee must act prudently and with due care in managing the trust’s assets. (Vesayetçi, fonun varlıklarını yönetirken özenli ve dikkatli davranmak zorundadır.)
13. The trustee is responsible for filing tax returns on behalf of the trust. (Vesayetçi, fon adına vergi beyannameleri vermekle sorumludur.)
14. The trustee must keep the beneficiaries informed about the status of the trust. (Vesayetçi, yararlanıcıları fona ili

şkin durum hakkında bilgilendirmekle yükümlüdür.)
15. The trustee may be compensated for their services, but the amount must be reasonable and in accordance with the terms of the trust. (Vesayetçi, hizmetleri için ücret alabilir, ancak tutar makul olmalı ve fon şartlarına uygun olmalıdır.)

16. The trustee may be held personally liable for any breaches of their fiduciary duty. (Vesayetçi, sadakat yükümlülüklerini ihlal etmeleri halinde kişisel olarak sorumlu tutulabilirler.)
17. The trustee must act in a transparent manner and keep accurate records of all transactions related to the trust. (Vesayetçi, şeffaf bir şekilde hareket etmeli ve fona ilişkin tüm işlemlere ilişkin doğru kayıtlar tutmalıdır.)
18. The trustee must act in accordance with the terms of the trust and may not deviate from them without good reason. (Vesayetçi, fon şartlarına uygun olarak hareket etmeli ve iyi bir neden olmadan onlardan sapmamalıdır.)
19. The trustee must manage the trust’s assets in a way that minimizes risk and maximizes returns. (Vesayetçi, riski en aza indirgeyen ve getirileri maksimize eden bir şekilde fonun varlıklarını yönetmelidir.)
20. The trustee is obligated to act in the best interests of the trust and its beneficiaries at all times. (Vesayetçi, her zaman fon ve yararlanıcılarının en iyi çıkarlarını gözetmekle yükümlüdür.)