Trunk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trunk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trunk Nedir?

Trunk, Türkçede “gövde” veya “güverte” gibi anlamlara gelir. İngilizce dilinde ise “ağaç gövdesi”, “fil hortumu” veya “otomobil bagajı” gibi farklı anlamları vardır.

Örnek Cümleler:

1. I put my luggage in the trunk of the car. (Bavulumu arabamın bagajına koydum.)
2. The elephant uses its trunk to drink water. (Fil, su içmek için hortumunu kullanır.)
3. The tree trunk was thick and sturdy. (Ağaç gövdesi kalın ve sağlamdı.)
4. The airline lost my trunk during the flight. (Havayolu şirketi uçuş sırasında bavulumu kaybetti.)
5. The old man leaned against the trunk of the tree. (Yaşlı adam ağacın gövdesine yaslandı.)
6. The elephant swung its trunk back and forth. (Fil hortumunu öne arkaya salladı.)
7. The car’s trunk was too small to fit all the luggage. (Arabanın bagajı tüm bavulları sığdırmak için çok küçüktü.)
8. The trunk of the ship was loaded with cargo. (Geminin güvertesi yük ile doluydu.)
9. The little boy hugged the tree trunk. (Küçük çocuk ağacın gövdesine sarıldı.)
10. The car’s trunk lid wouldn’t close properly. (Arabanın bagaj kapağı düzgün kapanmıyordu.)
11. The elephant used its trunk to pick up the banana. (Fil, muzu almak için hortumunu kullandı.)
12. The tree trunk had a hole in it. (Ağaç gövdesinde bir delik vardı.)
13. The hotel bellhop carried the trunk to the room. (Otel görevlisi bavulu odaya taşıdı.)
14. The bird built its nest in the trunk of the tree. (Kuş, yuvasını ağacın gövdesine yaptı.)
15. The car trunk was full of camping gear. (Arabanın bagajı kamp malzemeleri ile doluydu.)
16. The elephant’s trunk was long and flexible. (Filin hortumu uzun ve esnekti.)
17. The magician pulled a rabbit out of the trunk. (Sihirbaz, bavuldan tavşan çıkardı.)
18. The trunk of the old oak tree was covered in moss. (Eski meşe ağacının gövdesi yosunla kaplıydı.)
19. The car trunk was locked and wouldn’t open. (Arabanın bagajı kilitliydi ve açılmıyordu.)
20. The elephant used its trunk to spray water on itself. (Fil, kendine su sıkmak için hortumunu kullandı.)

Trunk İfadeleri ve Kullanımları

Örnek Cümleler:

1. The trunk of the tree was split in half during the storm. (Fırtına sırasında ağacın gövdesi ikiye bölündü.)
2. She put her coat and purse in the trunk of the car before driving. (Arabaya binmeden önce, ceketini ve çantasını bagaja koydu.)
3. The elephant’s trunk is a remarkable adaptation. (Filin hortumu dikkate değer bir uyum sağlama özelliğidir.)
4. The antique trunk was filled with old books and photos. (Antika bavul, eski kitaplar ve fotoğraflarla doluydu.)
5. The tree trunk was covered in bark and moss. (Ağacın gövdesi kabuk ve yosunla kaplıydı.)
6. The trunk of the car was dented in the accident. (Kazada arabanın bagajı çarpıldı.)
7. The elephant’s trunk is an important tool for communication and exploration. (Filin hortumu, iletişim ve keşif için önemli bir araçtır.)
8. She found her missing passport in the trunk of her suitcase. (Kayıp pasaportunu valizinin içindeki bavulunda buldu.)
9. The tree trunk was too wide to wrap her arms around. (Ağacın gövdesi, kollarını dolayabileceği kadar geniş değildi.)
10. The car’s trunk had a spare tire and a jack inside. (Arabanın bagajında yedek bir lastik ve bir krikoyu vardı.)
11. The elephant’s trunk can be up to six feet long. (Filin hortumu altı fit uzunluğa kadar olabilir.)
12. She packed a picnic blanket and basket in the trunk for their outing. (Gezintileri için, bagaja piknik örtüsü ve sepet koydu.)
13. The tree trunk was hollow, and small animals used it for shelter. (Ağacın gövdesi oyuktu ve küçük hayvanlar barınmak için kullanıyordu.)
14. The car’s trunk was too small to fit the large box inside. (Arabanın bagajı, içindeki büyük kutuyu sığdırmak için çok küçüktü.)
15. The elephant’s trunk is sensitive enough to pick up a single blade of grass. (Filin hortumu tek bir çimen yaprağını bile kaldıracak kadar hassastır.)
16. She opened the trunk of the car to reveal a surprise birthday cake. (Sürpriz doğum günü pastasını ortaya çıkarmak için arabasının bagajını açtı.)
17. The tree trunk had a heart-shaped carving on it. (Ağacın gövdesinde kalp şeklinde bir oyma vardı.)
18. The car’s trunk was lined with a soft fabric to protect delicate items. (Arabanın bagajı, hassas eşyaları korumak için yumuşak bir kumaşla kaplandı.)
19. The elephant’s trunk can weigh up to 300 pounds. (Filin hortumu 300 pounda kadar ağırlıkta olabilir.)
20. She