Triangulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Triangulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Triangulate

Triangulate, bir üçgen veya üçgenler ağı oluşturmak için noktalar veya noktaların konumlarını belirleme işlemidir.

Örnek cümleler:

  1. To triangulate the area, we need at least three points. (Bölgeyi üçgenleştirmek için en az üç noktaya ihtiyacımız var.)
  2. The surveyor used a GPS device to triangulate the location of the property. (Mülkün konumunu triangüle etmek için arazi ölçüm uzmanı bir GPS cihazı kullandı.)
  3. The pilot used landmarks to triangulate his position in the sky. (Pilot, gökyüzündeki konumunu triangüle etmek için kara işaretlerini kullandı.)
  4. Scientists can use satellite images to triangulate the depth of the ocean. (Bilim adamları, okyanusun derinliğini triangüle etmek için uydu görüntülerini kullanabilirler.)
  5. The police used cell phone towers to triangulate the suspect’s location. (Polis, şüphelinin konumunu triangüle etmek için cep telefonu kulelerini kullandı.)
  6. Triangulating the crime scene helped investigators determine the exact location of the shooter. (Suç mahallini üçgenleştirmek, soruşturmacıların atıcı’nın tam konumunu belirlemelerine yardımcı oldu.)
  7. The game developers used triangles to triangulate the 3D models in the game. (Oyun geliştiricileri, oyundaki 3D modelleri triangüle etmek için üçgenleri kullandı.)
  8. The architects used triangulation to determine the angles and distances between buildings. (Mimarlar, binalar arasındaki açıları ve mesafeleri belirlemek için triangülasyon kullandılar.)
  9. Triangulating the data helped the scientists confirm their hypothesis. (Verileri üçgenleştirmek, bilim adamlarının hipotezlerini doğrulamalarına yardımcı oldu.)
  10. In order to create a 3D model of the terrain, the cartographer had to triangulate the topography. (Araziye ait 3D modeli oluşturmak için, haritacı topografyayı üçgenleştirmek zorunda kaldı.)
  11. The team used laser scanning technology to triangulate the shape of the object. (Ekip, nesnenin şeklini triang

üleştirmek için lazer tarama teknolojisini kullandı.)
12. The sailors used celestial navigation to triangulate their position on the open sea. (Denizciler, açık denizde konumlarını triangüle etmek için göksel navigasyon kullandılar.)

  1. The geologists used triangulation to measure the distance between two rock formations. (Jeologlar, iki kaya oluşumu arasındaki mesafeyi ölçmek için triangülasyon kullandılar.)
  2. The artist used triangulation to sketch a portrait. (Sanatçı, bir portre çizmek için triangülasyon kullandı.)
  3. The engineer used triangulation to determine the height of a building. (Mühendis, bir binanın yüksekliğini belirlemek için triangülasyon kullandı.)
  4. The hiker used a compass and a map to triangulate his position on the mountain. (Doğa yürüyüşçüsü, dağda konumunu triangüle etmek için pusula ve harita kullandı.)
  5. The cartographer used triangulation to create an accurate map of the region. (Haritacı, bölgenin doğru bir haritasını oluşturmak için triangülasyon kullandı.)
  6. The photographer used triangulation to determine the best angle to take a photo. (Fotoğrafçı, bir fotoğraf çekmek için en iyi açıyı belirlemek için triangülasyon kullandı.)
  7. The astronomer used triangulation to determine the distance between two stars. (Astronom, iki yıldız arasındaki mesafeyi belirlemek için triangülasyon kullandı.)
  8. The archaeologists used triangulation to map out the ruins of an ancient city. (Arkeologlar, antik bir şehrin kalıntılarını haritalandırmak için triangülasyon kullandılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.