Traffic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Traffic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Traffic (Trafik)

Traffic kelimesi Türkçede trafik olarak kullanılmaktadır. Trafik, araçların belirli bir yolda belirli bir yönde hareket etmeleri ve oluşan hareketlilik anlamına gelir.

1. The traffic was terrible this morning. (Trafik bu sabah berbattı.)
2. We got stuck in traffic for an hour. (Bir saat boyunca trafikte sıkıştık.)
3. The traffic is moving slowly. (Trafik yavaş ilerliyor.)
4. There was heavy traffic on the highway. (Otoyolda yoğun trafik vardı.)
5. The traffic jam caused us to be late. (Trafik sıkışıklığı bizi geç kalmamıza sebep oldu.)
6. The traffic lights are not working. (Trafik lambaları çalışmıyor.)
7. He got a ticket for running a red light. (Kırmızı ışıkta geçtiği için ceza aldı.)
8. We need to find an alternate route to avoid traffic. (Trafikten kaçınmak için alternatif bir rota bulmamız gerekiyor.)
9. She was in a rush hour traffic. (Yoğun saatte trafikteydi.)
10. The traffic is backed up for miles. (Trafik mil boyunca tıkanmış durumda.)
11. Police are directing traffic due to an accident. (Polis kaza nedeniyle trafik yönlendiriyor.)
12. The construction caused a lot of traffic delays. (İnşaat işleri trafikte çok gecikmelere neden oldu.)
13. The traffic flow is better on weekends. (Trafik akışı hafta sonları daha iyi.)
14. He was caught in rush hour traffic. (Yoğun saatte trafikte kaldı.)
15. The traffic is congested near the city center. (Trafik şehir merkezi yakınlarında tıkalı.)
16. The traffic was rerouted due to the marathon. (Maraton nedeniyle trafik yönlendirildi.)
17. She was stuck in traffic on her way to work. (İşe giderken trafikte sıkıştı.)
18. The traffic noise is keeping me awake at night. (Trafik gürültüsü beni gece uykusuz bırakıyor.)
19. The traffic is lighter on holidays. (Tatillerde trafik daha az yoğun.)
20. We need to leave early to beat the traffic. (Trafikten önce ayrılmak için erken çıkmalıyız.)

21. The traffic signs are clear and easy to understand. (Trafik işaretleri açık ve anlaşılır.)
22. He was caught in heavy traffic on the way to the airport. (Havaalanına giderken yoğun trafikte kaldı.)
23. The city is implementing new measures to reduce traffic congestion. (Şehir trafik tıkanıklığını azaltmak için yeni önlemler uyguluyor.)
24. The traffic on the bridge is always heavy during rush hour. (Köprüdeki trafik yoğun saatlerde her zaman yoğun olur.)
25. She takes public transportation to avoid traffic. (Trafikten kaçınmak için toplu taşıma kullanıyor.)
26. The traffic was backed up due to a broken down car on the side of the road. (Yolda kalan bir araba nedeniyle trafik tıkanmıştı.)
27. Drivers should always obey traffic laws. (Sürücüler her zaman trafik kurallarına uymalıdır.)
28. The traffic is usually heavy during rush hour. (Yoğun saatlerde trafik genellikle yoğun olur.)
29. The traffic accident caused a major road closure. (Trafik kazası büyük bir yol kapanmasına sebep oldu.)
30. We need to leave early to avoid traffic on the way to the concert. (Konsere giderken trafikten kaçınmak için erken çıkmalıyız.)