Torso İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Torso İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Torso Nedir?

Torso, insan vücudunun boyun ve bacaklar hariç kalan ana bölümünü ifade eden terimdir. Göğüs kafesi, karın bölgesi ve pelvisi içerir.

Örnek cümleler:

1. She wore a tight dress that showed off her toned torso. (Dizaltında giydiği dar elbise kaslı gövdesini ortaya çıkardı.)
2. His torso was badly bruised from the car accident. (Araba kazasından dolayı gövdesi kötü şekilde çürüdü.)
3. The athlete’s torso was well-defined and muscular. (Sporcu gövdesi iyi tanımlanmış ve kaslıydı.)
4. The surgeon made an incision on the patient’s torso. (Cerrah, hastanın gövdesine bir kesik yaptı.)
5. She had a tattoo of a dragon on her torso. (Gövdesinde bir ejderha dövmesi vardı.)
6. The artist sculpted a statue of a man’s torso. (Sanatçı, bir adamın gövdesinin heykelini yaptı.)
7. The criminal was shot in the torso and died instantly. (Suçlu gövdesine ateş edildi ve anında öldü.)
8. The massage therapist focused on the client’s torso to relieve tension. (Masaj terapisti gerilimi azaltmak için müşterinin gövdesine odaklandı.)
9. The baby was held tightly against her mother’s torso. (Bebek annesinin gövdesine sıkıca sarıldı.)
10. She suffered from severe pain in her torso and was rushed to the hospital. (Gövdesinde şiddetli ağrılar çekiyordu ve hastaneye götürüldü.)
11. He lifted the heavy box with his torso and legs. (Ağır kutuyu gövdesi ve bacaklarıyla kaldırdı.)
12. She twisted her torso to reach the object on the high shelf. (Yüksek raflardaki nesneye ulaşmak için gövdesini kıvırdı.)
13. The dancer’s torso was flexible and graceful. (Dansçının gövdesi esnek ve zarifti.)
14. The firefighter put on his protective gear, covering his entire torso. (İtfaiyeci koruyucu giysilerini giydi, tüm gövdesini kapattı.)
15. The doctor examined the patient’s torso for any signs of injury. (Doktor hastanın gövdesini yaralanma belirtileri açısından inceledi.)
16. She wrapped her arms around his torso and hugged him tightly. (Kollarını onun gövdesine sarıp sıkıca sarıldı.)
17. The athlete felt a sharp pain in his torso and had to withdraw from the race. (Sporcu gövdesinde keskin bir ağrı hissetti ve yarıştan çekilmek zorunda kaldı.)
18. The costume

    designer created a suit that highlighted the superhero’s muscular torso. (Kostüm tasarımcısı, süper kahramanın kaslı gövdesini vurgulayan bir kıyafet yarattı.)

19. She did yoga to strengthen her torso and improve her posture. (Duruşunu düzeltmek ve gövdesini güçlendirmek için yoga yaptı.)
20. The boxer delivered a powerful punch to his opponent’s torso. (Boksör rakibinin gövdesine güçlü bir yumruk attı.)