Tiller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tiller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tiller İle İlgili Cümleler

Tiller, bir aracın yönünü değiştirmek için kullanılan bir kontrol mekanizmasıdır.

1. The tiller on the boat was difficult to turn. (Teknede bulunan direksiyon kolayca çevrilemedi.)
2. He adjusted the tiller to steer the boat. (Tekneyi yönlendirmek için direksiyonu ayarladı.)
3. The tiller is connected to the rudder. (Direksiyon, dümen ile bağlantılıdır.)
4. She grasped the tiller and turned it sharply. (Direksiyonu kavradı ve sert bir şekilde çevirdi.)
5. The tiller was too loose and needed tightening. (Direksiyon çok gevşekti ve sıkılaştırmaya ihtiyacı vardı.)
6. The captain used the tiller to keep the boat on course. (Kaptan, tekneyi rotada tutmak için direksiyonu kullandı.)
7. The tiller can be adjusted for different sailing conditions. (Direksiyon, farklı yelken koşulları için ayarlanabilir.)
8. He had to replace the tiller on his sailboat. (Yelkenli teknesinde direksiyonu değiştirmek zorunda kaldı.)
9. The tiller controls the direction of the boat. (Direksiyon, teknenin yönünü kontrol eder.)
10. She struggled to hold the tiller steady in the rough waters. (Sert sularla mücadele ederken, direksiyonu sabit tutmak için uğraştı.)
11. The tiller was worn and needed to be replaced. (Direksiyon yıpranmıştı ve değiştirilmesi gerekiyordu.)
12. The tiller was too long for the small boat. (Küçük tekne için direksiyon çok uzundu.)
13. He grabbed the tiller and pulled hard to avoid a collision. (Çarpışmayı önlemek için direksiyonu kavradı ve sert çekti.)
14. The tiller can be adjusted to accommodate different sailors. (Direksiyon, farklı yelkencileri karşılamak için ayarlanabilir.)
15. The tiller is an important part of a sailboat’s steering system. (Direksiyon, bir yelkenlinin yönlendirme sisteminin önemli bir parçasıdır.)
16. She turned the tiller to starboard and the boat veered to the right. (Direksiyonu yıldızboarda çevirdi ve tekne sağa döndü.)
17. The tiller is connected to the helm by a series of cables. (Direksiyon, bir dizi kabloyla dümenle bağlantılıdır.)
18. He spent hours repairing the tiller on his sailboat. (Yelkenli teknesindeki direksiyonu tamir etmek için saatler harcadı.)
19. The tiller was hard to move in the strong winds. (Şiddetli rüzgarlarda, direksiyonu hareket ettirmek zordu.)
20. She felt a sense of control as she gripped

the tiller and steered the boat. (Tekneyi yönlendirmek için direksiyonu kavradığında kontrol hissi hissetti.)