Tidings İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tidings İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tidings Nedir?

Tidings, genellikle haberler, bilgiler veya duyumlar gibi yeni bilgiler anlamında kullanılan bir kelime olarak tanımlanır.

Örnek Cümleler:

1. Tidings of the new job offer spread quickly through the office. (Yeni iş teklifi hakkında haberler hızla ofis genelinde yayıldı.)
2. I’m eagerly awaiting tidings of my college acceptance. (Üniversite kabulümle ilgili bilgileri sabırsızlıkla bekliyorum.)
3. The tidings of the company’s bankruptcy came as a shock to its employees. (Şirketin iflasına ilişkin haberler çalışanlar için bir şok oldu.)
4. The king’s messenger arrived with tidings of the enemy’s approach. (Kralın elçisi, düşmanın yaklaşması hakkında haberler getirdi.)
5. The villagers eagerly awaited the tidings of the harvest. (Köylüler, hasadın haberlerini heyecanla bekliyorlardı.)
6. I’m sorry to be the one to bring you tidings of your friend’s passing. (Arkadaşınızın ölümüne ilişkin size haberler vermekten üzgünüm.)
7. The tidings of the hurricane’s arrival caused widespread panic. (Kasırga gelmesiyle ilgili haberler, yaygın bir paniğe neden oldu.)
8. We received tidings that the concert had been cancelled due to bad weather. (Kötü hava koşulları nedeniyle konserin iptal edildiği haberlerini aldık.)
9. The tidings of the birth of a healthy baby boy brought great joy to the family. (Sağlıklı bir erkek bebek doğumuyla ilgili haberlerin aileye büyük sevinç getirdi.)
10. The tidings of the president’s resignation spread quickly across the nation. (Cumhurbaşkanının istifası hakkında haberler hızla ülke genelinde yayıldı.)
11. The tidings of the company’s expansion were met with enthusiasm by investors. (Şirketin genişlemesiyle ilgili tidings of the ceasefire brought hope for an end to the war. (Ateşkesle ilgili haberler, savaşın sona ermesi için umut getirdi.)
    13. The tidings of the discovery of a new planet excited the scientific community. (Yeni bir gezegen keşfiyle ilgili haberler, bilimsel topluluğu heyecanlandırdı.)
    14. The tidings of the movie’s box office success were unexpected. (Filmin gişe başarısı hakkındaki haberler beklenmedikti.)
    15. The tidings of the company’s unethical practices led to a public outcry. (Şirketin etik olmayan uygulamaları hakkındaki haberler, halktan tepki gördü.)
    16. The tidings of the missing hikers were cause for concern. (Kayıp yürüyüşçülerle ilgili haberler, endişe kaynağıydı.)
    17. The tidings of the new vaccine’s effectiveness were met with relief. (Yeni aşının etkililiğiyle ilgili haberler, rahatlama ile karşılandı.)
    18. The tidings of the company’s philanthropic efforts were well received by the community. (Şirketin hayırsever faaliyetleriyle ilgili haberler, toplum tarafından olumlu karşılandı.)
    19. The tidings of the team’s victory were celebrated by fans around the world. (Takımın zaferiyle ilgili haberler, dünya genelindeki hayranlar tarafından kutlandı.)
    20. The tidings of the upcoming wedding filled the couple with excitement. (Yaklaşan düğünle ilgili haberler, çifti heyecanlandırdı.)