Thunderstruck İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thunderstruck İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thunderstruck ne anlama geliyor?

Thunderstruck, İngilizce bir kelime olup “gökgürültüsü şoku” anlamına gelir. Genellikle şiddetli bir gök gürültüsü sırasında hissedilen şoka ve korkuya atıfta bulunmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. As soon as the thunderstruck, my dog started to bark loudly. (Gökgürültüsü şoku yaşanır yaşanmaz, köpeğim yüksek sesle havlamaya başladı.)
2. She was thunderstruck by the news of her father’s death. (Babasının ölüm haberinden dolayı gökgürültüsü şoku yaşadı.)
3. When the lightning struck the tree, it created a thunderstruck sound. (Yıldırım ağaca çarptığında, gökgürültüsü şoku yarattı.)
4. I was completely thunderstruck when I saw the view from the top of the mountain. (Dağın tepesinden manzarayı görünce tamamen şok oldum.)
5. The thunderstruck startled the birds and they flew away in panic. (Gökgürültüsü şoku kuşları korkuttu ve panik halinde uçtular.)
6. He was thunderstruck when he realized he had won the lottery. (Lotoyu kazandığını fark edince gökgürültüsü şoku yaşadı.)
7. The loud thunderstruck woke me up in the middle of the night. (Yüksek sesli gökgürültüsü beni gece ortasında uyandırdı.)
8. She felt a thunderstruck when she saw her ex-boyfriend with his new girlfriend. (Eski sevgilisinin yeni kız arkadaşıyla gördüğünde gökgürültüsü şoku yaşadı.)
9. The thunderstruck made the children cry and seek shelter. (Gökgürültüsü şoku çocukları ağlatıp sığınak aramaya itti.)
10. The sound of thunderstruck echoed through the valley. (Gökgürültüsü şoku sesi vadide yankılandı.)
11. He was thunderstruck when he saw the damage caused by the storm. (Fırtınanın neden olduğu hasarı görünce gökgürültüsü şoku yaşadı.)
12. The sudden thunderstruck caused her to drop the plate she was holding. (Ani gelen gökgürültüsü şoku onun tuttuğu tabağı düşürmesine neden oldu.)
13. I felt a thunderstruck when I saw the price of the luxury car. (Lüks arabaların fiyatlarını görünce gökgürültüsü şoku hissettim.)
14. The thunderstruck was so loud that it shook the windows. (Gökgürültüsü şoku o kadar yüksekti ki pencereler sallandı.)
15. She was thunderstruck by the beauty of the sunset over the ocean. (Denizin üzerindeki gün batımının güzelliği onda gökgürültüsü ş

oku yarattı.)
16. The thunderstruck caused a power outage in the entire city. (Gökgürültüsü şoku şehrin tamamında elektrik kesintisine neden oldu.)

17. The loud thunderstruck startled the horses, causing them to run wild. (Yüksek sesli gökgürültüsü atları korkuttu ve onları çılgınca koşturmaya başlattı.)
18. She was thunderstruck when she saw the surprise party her friends had organized for her. (Arkadaşlarının onun için düzenlediği sürpriz partiye bakınca gökgürültüsü şoku yaşadı.)
19. The thunderstruck was so intense that it made the ground shake. (Gökgürültüsü şoku o kadar yoğundu ki yer sallandı.)
20. I was thunderstruck when I saw the size of the fish my friend caught. (Arkadaşımın tuttuğu balığın boyutunu görünce gökgürültüsü şoku yaşadım.)

(Hepsi birbirinden farklı örnek cümleler olduğu için renkli yazı etiketi kullanmadım. Ancak farklı örnekler olduğu için HTML etiketleriyle ayrıldı.)