Thrice İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Thrice Nedir?
Thrice, İngilizcede “üç kez” anlamına gelen bir zarftır.
Örnek Cümleler:
- He knocked thrice on the door but nobody answered. (Kapıya üç kez vurdu ama kimse cevap vermedi.)
- She told him thrice not to touch the vase, but he didn’t listen. (Ona vazoya dokunmamasını üç kez söyledi ama dinlemedi.)
- The cat meowed thrice before jumping off the couch. (Kedi koltuktan atlaymadan önce üç kez miyavladı.)
- The bell rang thrice to signal the end of the class. (Dersin sonunu işaretlemek için çan üç kez çaldı.)
- He had to flip the switch thrice before the light came on. (Işık yanana kadar düğmeyi üç kez çevirmesi gerekti.)
- They had to climb the stairs thrice to get to the top of the tower. (Kuleye çıkmak için üç kez merdivenleri çıkmaları gerekti.)
- She checked her phone thrice in five minutes to see if he had replied. (Cevap verip vermediğini kontrol etmek için beş dakikada üç kez telefonuna baktı.)
- He had to apologize thrice for being late to the meeting. (Toplantıya geç kaldığı için üç kez özür dilemek zorunda kaldı.)
- The song’s chorus repeats thrice before the final verse. (Şarkının nakaratı son sözden önce üç kez tekrarlanıyor.)
- She had to restart her computer thrice before it started working again. (Bilgisayarını yeniden başlatması gerekti ve üç kez denemesi gerekti.)
- He had to read the sentence thrice before he understood its meaning. (Anlamını anlamak için cümleyi üç kez okuması gerekti.)
- The team scored thrice in the second half to win the game. (İkinci yarıda üç gol atarak maçı kazandılar.)
- The church bell tolled thrice to signal a funeral procession. (Cenaze törenini işaretlemek için kilise çanı üç kez çaldı.)
- She had to redo the experiment thrice before getting accurate results. (Doğru sonuçları almak için deneyi üç kez tekrarlaması gerekti.)
- He had to remind himself thrice not to give up on his dreams. (Hayallerinden vazgeçmemesi için kendisine üç kez hatırlatması gerekti.)
- The clock chimed thrice, indicating that it was three o’clock. (Saat üç olduğunu belirten çan üç kez çaldı.)
- She had to fill out the form thrice because of a mistake in her previous attempts. (Önceki denemelerindeki bir hatadan dolayı formu üç kez doldurmak zorunda kaldı.)
- He had to tighten the screws thrice to ensure that they wouldn’t come loose. (Vidalar
- The doctor instructed her to take the medicine thrice a day after meals. (Doktor ona yemeklerden sonra günde üç kez ilaç almasını söyledi.)
- The magician made the coin disappear and reappear thrice during his performance. (Sahne gösterisinde sihirbaz paraı kaybolup tekrar üç kez ortaya çıkardı.)
Türkçe Karşılıkları:
- Kapıya üç kez vurdu ama kimse cevap vermedi.
- Ona vazoya dokunmamasını üç kez söyledi ama dinlemedi.
- Kedi koltuktan atlaymadan önce üç kez miyavladı.
- Dersin sonunu işaretlemek için çan üç kez çaldı.
- Işık yanana kadar düğmeyi üç kez çevirmesi gerekti.
- Kuleye çıkmak için üç kez merdivenleri çıkmaları gerekti.
- Cevap verip vermediğini kontrol etmek için beş dakikada üç kez telefonuna baktı.
- Toplantıya geç kaldığı için üç kez özür dilemek zorunda kaldı.
- Şarkının nakaratı son sözden önce üç kez tekrarlanıyor.
- Bilgisayarını yeniden başlatması gerekti ve üç kez denemesi gerekti.
- Anlamını anlamak için cümleyi üç kez okuması gerekti.
- İkinci yarıda üç gol atarak maçı kazandılar.
- Cenaze törenini işaretlemek için kilise çanı üç kez çaldı.
- Doğru sonuçları almak için deneyi üç kez tekrarlaması gerekti.
- Hayallerinden vazgeçmemesi için kendisine üç kez hatırlatması gerekti.
- Saat üç olduğunu belirten çan üç kez çaldı.
- Önceki denemelerindeki bir hatadan dolayı formu üç kez doldurmak zorunda kaldı.
- Vidaların gevşememesi için üç kez sıkması gerekti.
- Doktor ona yemeklerden sonra günde üç kez ilaç almasını söyledi.
- Sahne gösterisinde sihirbaz paraı kaybolup tekrar üç kez ortaya çıkardı.
Hemen Yorum Yaz