Threshing Floor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Threshing Floor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Threshing Floor Nedir?


Threshing floor, tarım işlemlerinde tahıl hasat edildikten sonra tanelerin saplarından ayrılması için kullanılan açık alandır. Genellikle düzgün bir zemine sahip olması ve açık havada olması gerekmektedir.

Örnek Cümleler:


1. The farmers spread the harvested wheat on the threshing floor to separate the grains from the stalks. (Çiftçiler hasat edilmiş buğdayı taneleri saplarından ayırmak için tahılı harman yerine yaydılar.)
2. The threshing floor was located at the edge of the village. (Harman yeri köyün kenarında bulunuyordu.)
3. The horses were used to trample the wheat on the threshing floor. (Atlar harman yerinde buğdayları çiğnemek için kullanıldı.)
4. The farmers used a flail to beat the wheat on the threshing floor. (Çiftçiler harman yerinde buğdayları dövmek için bir flail kullandılar.)
5. The threshing floor was filled with the sound of the wheat being separated from the stalks. (Harman yeri, buğdayın saplarından ayrılmasıyla dolu bir sesle doluydu.)
6. The threshing floor was cleared of all debris before the wheat was brought in. (Buğday getirilmeden önce harman yeri tüm kalıntılardan temizlendi.)
7. The workers used a winnowing fan to separate the chaff from the grain on the threshing floor. (İşçiler, harman yerinde tanelerle samanı ayırmak için bir yel değirmeni kullandılar.)
8. The wheat was stored in a barn after being separated on the threshing floor. (Harman yeri, buğdayın ayrıldıktan sonra bir ahırda depolandı.)
9. The threshing floor was surrounded by a fence to keep animals from entering. (Harman yeri, hayvanların girmesini önlemek için çevresinde bir çitle çevrilmişti.)
10. It was hard work to separate the wheat on the threshing floor, but it had to be done. (Harman yeri, buğdayı ayırmak zor işti, ama yapılması gerekiyordu.)
11. The threshing floor was the center of activity during the harvest season. (Harman yeri, hasat mevsimindeki faaliyetlerin merkeziydi.)
12. The farmers took a break from their work on the threshing floor to have lunch. (Çiftçiler, öğle yemeği için harman yerindeki işlerinden mola verdiler.)
13. The threshing floor was damp from the morning dew. (Harman yeri, sabah çiyi nedeniyle nemliydi.)
14. The threshing floor was swept clean after the wheat was separated. (Buğday

ayrıldıktan sonra harman yeri temizlendi.)
15. The workers used a threshing machine instead of doing it by hand on the threshing floor. (İşçiler, harman yerinde elle yapmak yerine bir harman makinesi kullandılar.)

  1. The sound of the threshing machine could be heard from miles away. (Harman makinesinin sesi birkaç mil uzaktan duyulabiliyordu.)
  2. The threshing floor was a communal space where farmers helped each other with their harvests. (Harman yeri, çiftçilerin hasatlarına yardımcı oldukları bir topluluk alanıydı.)
  3. Children played on the threshing floor while their parents worked. (Ebeveynleri çalışırken çocuklar harman yerinde oynadılar.)
  4. After the wheat was separated on the threshing floor, it was brought to the mill to be ground into flour. (Buğday harman yerinde ayrıldıktan sonra, un haline getirilmesi için değirmene götürüldü.)
  5. The farmers were happy with the amount of wheat they were able to separate on the threshing floor. (Çiftçiler, harman yerinde ayrılabildikleri buğday miktarından memnun kaldılar.)

Türkçe karşılıkları:

  1. Çiftçiler hasat edilmiş buğdayı taneleri saplarından ayırmak için tahılı harman yerine yaydılar.
  2. Harman yeri köyün kenarında bulunuyordu.
  3. Atlar harman yerinde buğdayları çiğnemek için kullanıldı.
  4. Çiftçiler harman yerinde buğdayları dövmek için bir flail kullandılar.
  5. Harman yeri, buğdayın saplarından ayrılmasıyla dolu bir sesle doluydu.
  6. Buğday getirilmeden önce harman yeri tüm kalıntılardan temizlendi.
  7. İşçiler, harman yerinde tanelerle samanı ayırmak için bir yel değirmeni kullandılar.
  8. Harman yeri, buğdayın ayrıldıktan sonra bir ahırda depolandı.
  9. Harman yeri, hayvanların girmesini önlemek için çevresinde bir çitle çevrilmişti.
  10. Harman yeri, buğdayı ayırmak zor işti, ama yapılması gerekiyordu.
  11. Harman yeri, hasat mevsimindeki faaliyetlerin merkeziydi.
  12. Çiftçiler, öğle yemeği için harman yerindeki işlerinden mola verdiler.
  13. Harman yeri, sabah çiyi nedeniyle nemliydi.
  14. Buğday ayrıldıktan sonra harman yeri temizlendi.
  15. İşçiler, harman yerinde elle yapmak yerine bir harman makinesi kullandılar.
  16. Harman makinesinin ses

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.