Thoughtless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thoughtless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thoughtless Nedir?

Thoughtless kelimesi Türkçe dilinde “düşüncesiz” anlamına gelir. Kişinin düşünmeden veya önceden plan yapmadan hareket ettiği durumları ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. She made a thoughtless comment about his appearance. (Onun görünümüyle ilgili düşüncesiz bir yorum yaptı.)
2. He acted thoughtlessly when he quit his job without a backup plan. (Yedek planı olmadan işini bıraktığında düşüncesizce davrandı.)
3. The thoughtless driver caused a serious accident. (Düşüncesiz sürücü ciddi bir kazaya neden oldu.)
4. I made a thoughtless mistake and now I’m paying the price. (Düşüncesizce bir hata yaptım ve şimdi bedelini ödüyorum.)
5. Her thoughtless actions resulted in her losing her best friend. (Düşüncesiz davranışları en iyi arkadaşını kaybetmesine neden oldu.)
6. He spoke thoughtlessly and hurt her feelings. (Düşüncesizce konuştu ve onun duygularını incitti.)
7. The thoughtless decision cost them dearly in the long run. (Düşüncesiz karar uzun vadede onlara çok şey kaybettirdi.)
8. She was too thoughtless to realize the consequences of her actions. (Eylemlerinin sonuçlarını fark etmek için çok düşüncesizdi.)
9. He acted thoughtlessly and ended up getting into trouble with the law. (Düşüncesizce davrandı ve sonunda yasayla başı belaya girdi.)
10. Her thoughtless behavior at work led to her being fired. (İşyerindeki düşüncesiz davranışları onun işten çıkarılmasına neden oldu.)
11. He made a thoughtless decision and now he regrets it. (Düşüncesizce bir karar verdi ve şimdi pişman.)
12. She was too thoughtless to consider how her actions would affect others. (Eylemlerinin diğerlerini nasıl etkileyeceğini düşünmek için çok düşüncesizdi.)
13. His thoughtless behavior embarrassed his family. (Düşüncesiz davranışı ailesini utandırdı.)
14. She acted thoughtlessly and broke her promise. (Düşüncesizce davrandı ve sözünü tutmadı.)
15. The thoughtless mistake could have been easily avoided with a little bit of planning. (Düşüncesiz hata biraz planlama ile kolayca önlenebilirdi.)
16. He spoke thoughtlessly and offended everyone in the room. (Düşüncesizce konuştu ve odadaki herkesi kırdı.)
17. She made a thoughtless decision and now she has to live with the consequences. (Düşüncesiz bir karar verdi ve şimdi sonuçlarıyla yaşamak zorunda.)
18. His thoughtless actions caused him to lose the trust of his friends. (Düşüncesiz davranışları ark

adaşlarından güvenini kaybetmesine neden oldu.)
19. She acted thoughtlessly and put herself in danger. (Düşüncesizce davrandı ve kendini tehlikeye attı.)

20. The thoughtless mistake was a lesson for him to think before he acted. (Düşüncesiz hata, eylemden önce düşünmenin bir dersiydi.)