Thigh İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Thigh (Bacak üstü)
Thigh, insan vücudunda kalça kemiği ile diz kapağı arasında kalan bölgeyi ifade eder.
- I pulled a muscle in my thigh while playing soccer. (Futbol oynarken bacağımda kas yırtığı oluştu.)
- The doctor recommended strengthening exercises for my thighs. (Doktor, bacaklarım için güçlendirici egzersizler önerdi.)
- She wore a short dress that showed off her toned thighs. (Tonlu bacaklarını gösteren kısa bir elbise giydi.)
- The athlete had a large tattoo on his thigh. (Sporcu, bacağındaki büyük bir dövme vardı.)
- My dog loves to rest his head on my thigh. (Köpeğim bacağıma başını koymaktan hoşlanır.)
- She suffered a bruise on her thigh after falling off her bike. (Bisikletten düşmesi sonucu bacağında yara bere oluştu.)
- He wrapped a bandage tightly around his injured thigh. (Yaralı bacağına sıkı bir şekilde sargı bezi yaptı.)
- The pants were too tight around the thighs. (Pantolon bacak kısmında çok sıkıydı.)
- She sat cross-legged, her hands resting on her thighs. (Çapraz bacak otururken ellerini bacaklarının üzerine koydu.)
- The massage therapist worked on her tight thigh muscles. (Masör, sıkı bacak kasları üzerinde çalıştı.)
- He felt a sharp pain in his thigh while running. (Koşarken bacağında keskin bir ağrı hissetti.)
- She had a tattoo of a butterfly on her left thigh. (Sol bacağındaki kelebek dövmesine sahipti.)
- The pants had a tear on the thigh, so I had to throw them away. (Pantolonun bacak kısmında yırtık vardı, dolayısıyla atmam gerekti.)
- She rubbed lotion onto her dry thighs. (Kuru bacaklarına losyon sürdü.)
- He got a cramp in his thigh during the basketball game. (Basketbol maçında bacağında kramplar oluştu.)
- She wore leggings that hugged her thighs. (Bacaklarını sararak giydiği tayt giydi.)
- The chicken recipe called for marinating the thighs in soy sauce. (Tavuk tarifi, bacakları soya sosunda marine etmeyi gerektiriyordu.)
- She had a scar on her thigh from a childhood accident. (Çocukluk kazasından dolayı bacağındaki bir yarada iz vardı.)
- He wrapped his arm around her thigh, pulling her closer. (Bacağının etrafına kolunu dolayarak onu kendine yakınlaştırdı.)
- The athlete’s powerful thighs helped him win the race. (Sporcunun güçlü bacakları, yarışı kazanmasına yardımcı oldu.)
- She felt a twinge in her thigh as she climbed up the stairs. (Merdivenleri çıkarken bacağında bir sızı hissetti.)
- He wore shorts that exposed his hairy thighs. (Tüylü bacaklarını gösteren şortlar giydi.)
- She did a series of lunges to work on her thighs. (Bacaklarını çalıştırmak için dizi dizi mekik yaptı.)
- The doctor examined her thigh for any signs of infection. (Doktor, enfeksiyon belirtileri için bacağını muayene etti.)
- He rubbed some ointment onto his sore thigh muscles. (Ağrıyan bacak kaslarına biraz merhem sürdü.)
- She had a birthmark on her right thigh that looked like a heart. (Sağ bacağındaki kalp şeklinde doğum lekesi vardı.)
- He leaned against the wall with his thigh pressed against it. (Dizini duvara dayayarak, bacağıyla birlikte yaslandı.)
- She wrapped a heating pad around her sore thigh to ease the pain. (Ağrıyan bacağına ısıtma pedi sardı, ağrıyı hafifletmek için.)
- He wore pants that flared out at the thighs. (Pantolonu, bacak kısmında genişleyen pantolon giydi.)
- She had a bruise on her inner thigh from horseback riding. (At biniciliğinden dolayı iç bacağında yara izi vardı.)
Hemen Yorum Yaz