Them İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
THEM
Them, İngilizce bir zamir olarak kullanılır ve “onlar” anlamına gelir.
- I saw them walking on the beach. (Onları plajda yürürken gördüm.)
- Are they coming with them? (Onlarla birlikte mi geliyorlar?)
- Them over there are my cousins. (Oradakiler benim kuzenlerim.)
- I gave them a gift for their anniversary. (Yıldönümleri için onlara bir hediye verdim.)
- Them not showing up is disappointing. (Onların gelmemesi hayal kırıklığı yaratıyor.)
- You should talk to them about the problem. (Sorun hakkında onlarla konuşmalısın.)
- Them being late caused us to miss the movie. (Onların geç kalması bizi filmi kaçırmamıza neden oldu.)
- Them winning the championship was a surprise. (Şampiyonluğu kazanmaları sürpriz oldu.)
- I don’t know what to do with them. (Onlarla ne yapacağımı bilmiyorum.)
- It’s important to include them in the conversation. (Konuşmaya onları da dahil etmek önemlidir.)
- We have to work with them to finish the project. (Proje için onlarla birlikte çalışmamız gerekiyor.)
- I can’t stand them always talking loudly. (Onların sürekli yüksek sesle konuşmalarını tahammül edemiyorum.)
- Them leaving early ruined the party. (Erken ayrılmaları partiyi mahvetti.)
- You should apologize to them for what you said. (Söylediğin şey için onlardan özür dilemelisin.)
- Them not understanding the instructions is frustrating. (Talimatları anlamamaları sinir bozucu.)
- I want to introduce them to my friends. (Arkadaşlarıma onları tanıtmak istiyorum.)
- Them being together for so long is impressive. (Birlikte çok uzun süre kalmaları etkileyici.)
- It’s important to respect them and their opinions. (Onlara ve fikirlerine saygı duymak önemlidir.)
- We should thank them for their help. (Yardımları için onlara teşekkür etmeliyiz.)
- Them not responding to our emails is concerning. (E-postalarımıza cevap vermemeleri endişe verici.)
THEM
- You can’t blame them for the mistake. (Hatanın onlardan kaynaklandığını suçlayamazsın.)
- Them being in charge of the project makes me feel more confident. (Projeden onların sorumlu olması bana daha fazla güven veriyor.)
- We should invite them to the party. (Partiye onları da davet etmeliyiz.)
- Them being absent from work is unacceptable. (İşten ayrılmaları kabul edilemez.)
- You should give them a chance to explain themselves. (Kendilerini açıklamaları için onlara bir şans vermelisin.)
- Them not being able to attend the meeting is unfortunate. (Toplantıya katılamamaları üzücü.)
- I enjoy spending time with them. (Onlarla vakit geçirmekten keyif alıyorum.)
- Them winning the lottery would be amazing. (Lotoyu kazanmaları harika olurdu.)
- We should ask them for their opinion on the matter. (Konu hakkındaki fikirlerini sormalıyız.)
- Them being honest is important in a relationship. (İlişkide dürüst olmaları önemlidir.)
Hemen Yorum Yaz