Theatrical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Theatrical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Theatrical Nedir?

Theatrical, tiyatroya veya sahne sanatlarına ilişkin olan veya bu alanda kullanılan anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The theatrical production was a huge success. (Tiyatro oyunu büyük bir başarıydı.)
2. She had a theatrical way of speaking that captivated her audience. (Konuşma tarzı tiyatraldi ve izleyicileri büyüledi.)
3. The theatrical community mourned the loss of the beloved actor. (Tiyatro topluluğu, sevilen oyuncunun kaybıyla yas tuttu.)
4. He had a natural talent for theatrical performance. (Tiyatro performansı için doğal bir yeteneği vardı.)
5. The director used lighting and sound to create a theatrical atmosphere. (Yönetmen, ışıklandırma ve ses kullanarak tiyatral bir atmosfer yarattı.)
6. She wore a theatrical costume for the play. (Oyun için tiyatral bir kostüm giydi.)
7. The audience was on the edge of their seats during the theatrical climax. (Tiyatral klimaks sırasında seyirciler koltuklarının kenarında oturuyordu.)
8. The play had a very theatrical feel to it. (Oyunun çok tiyatral bir hissi vardı.)
9. He was known for his theatrical gestures and expressions. (Tiyatral jest ve ifadeleriyle tanınırdı.)
10. The theatrical performance was sold out for weeks in advance. (Tiyatro performansı haftalar öncesinden tükenmişti.)
11. She received a standing ovation for her theatrical portrayal of the character. (Karakterin tiyatral canlandırması için ayakta alkışlandı.)
12. The actors went through rigorous rehearsals to perfect their theatrical skills. (Oyuncular, tiyatral becerilerini mükemmelleştirmek için sıkı prova yaptılar.)
13. The set design added a theatrical flair to the production. (Sahne tasarımı, prodüksiyona tiyatral bir hava kattı.)
14. He studied theatrical history in college. (Üniversitede tiyatro tarihini inceledi.)
15. The theatrical adaptation of the book was well-received by audiences. (Kitabın tiyatral uyarlaması, izleyiciler tarafından iyi karşılandı.)
16. The director used theatrical techniques to draw out emotional performances from the actors. (Yö

netmen, oyunculardan duygusal performanslar çıkarmak için tiyatral teknikler kullandı.)
17. The theatrical makeup and costumes transformed the actors into their characters. (Tiyatral makyaj ve kostümler, oyuncuları karakterlerine dönüştürdü.)

18. The play had a theatrical run on Broadway for several months. (Oyun, Broadway’de birkaç ay tiyatroda oynandı.)
19. The playwright incorporated theatrical elements into the script to enhance the drama. (Oyun yazarı, dramayı artırmak için senaryoya tiyatral unsurlar ekledi.)
20. She enrolled in a theatrical training program to improve her acting skills. (Oyunculuk becerilerini geliştirmek için tiyatral eğitim programına kaydoldu.)