The Whole Lot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

27 Mart 2023 admin İngilizce 0

The Whole Lot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

The Whole Lot

The Whole Lot, “bütün” veya “tamamı” anlamına gelen bir İngilizce ifadedir. Aşağıda, bu kelimenin kullanımına örnek cümleler verilmiştir:

  1. I ate the whole lot of cookies. (Bütün kurabiyeleri yedim.)
  2. She bought the whole lot of books. (Bütün kitapları satın aldı.)
  3. The whole lot of employees went on strike. (Tüm çalışanlar greve gitti.)
  4. He won the whole lot of prizes. (Bütün ödülleri kazandı.)
  5. We sold the whole lot of merchandise. (Bütün malzemeleri sattık.)
  6. The whole lot of cars were damaged in the accident. (Kaza sırasında tüm arabalar hasar gördü.)
  7. She packed the whole lot of clothes for her trip. (Yolculuğu için bütün kıyafetleri paketledi.)
  8. They drank the whole lot of beer at the party. (Partide bütün biraları içtiler.)
  9. He read the whole lot of newspapers in one day. (Bir günde bütün gazeteleri okudu.)
  10. She won the whole lot of medals at the Olympics. (Olimpiyatlarda bütün madalyaları kazandı.)
  11. The whole lot of students passed the exam. (Tüm öğrenciler sınavı geçti.)
  12. He collected the whole lot of stamps from around the world. (Dünyanın her yerinden bütün pulları topladı.)
  13. She watched the whole lot of movies in the series. (Dizi filmlerin hepsini izledi.)
  14. They ate the whole lot of pizza at the party. (Partide bütün pizzaları yediler.)
  15. The whole lot of tickets were sold out for the concert. (Konser için bütün biletler tükendi.)
  16. He listened to the whole lot of songs on the album. (Albümdeki tüm şarkıları dinledi.)
  17. She tried the whole lot of flavors at the ice cream shop. (Dondurma dükkanında bütün tatları denedi.)
  18. They visited the whole lot of tourist attractions in the city. (Şehirdeki tüm turistik yerleri ziyaret ettiler.)
  19. He learned the whole lot of vocabulary for the exam. (Sınav için bütün kelime dağarcığını öğrendi.)
  20. She read the whole lot of books by her favorite author. (En sevdiği yazarın bütün kitaplarını okudu.)
  1. The whole lot of products were recalled due to safety concerns. (Güvenlik endişeleri nedeniyle bütün ürünler geri çağrıldı.)
  2. He bought the whole lot of lottery tickets hoping to win big. (Büyük kazançlar elde etmek için bütün piyango biletlerini aldı.)
  3. She finished the whole lot of assignments before the deadline. (Son teslim tarihinden önce bütün ödevleri bitirdi.)
  4. The whole lot of dishes were delicious at the restaurant. (Restoranda bütün yemekler lezzetliydi.)
  5. He watched the whole lot of episodes in one sitting. (Bir oturuşta tüm bölümleri izledi.)
  6. She tried the whole lot of sports before finding her passion in swimming. (Yüzmede tutkusu bulmadan önce bütün sporları denedi.)
  7. The whole lot of candidates were interviewed for the job. (İş için bütün adaylar mülakat edildi.)
  8. He finished the whole lot of milk in the fridge. (Buzdolabındaki bütün sütü bitirdi.)
  9. She bought the whole lot of shoes on sale. (İndirimdeki bütün ayakkabıları satın aldı.)
  10. The whole lot of students were excited for the field trip. (Alan gezisi için tüm öğrenciler heyecanlıydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.