The Way İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
The Way
Anlamı: The Way, “yol” veya “yöntem” anlamlarına gelir.
Örnek cümleler:
- The way to success is through hard work and perseverance. (Başarının yolu, zor çalışma ve azimden geçer.)
- I don’t like the way he talks to me. (Onun benimle konuşma tarzını sevmiyorum.)
- Can you show me the way to the nearest gas station? (En yakın benzin istasyonuna nasıl gideceğimi gösterebilir misin?)
- There’s no easy way to learn a new language. (Yeni bir dil öğrenmenin kolay bir yolu yok.)
- The best way to deal with stress is to exercise regularly. (Stresle başa çıkmanın en iyi yolu düzenli egzersiz yapmaktır.)
- I don’t agree with his way of thinking. (Onun düşünme tarzına katılmıyorum.)
- She always finds a way to solve her problems. (O, her zaman problemlerini çözmek için bir yol bulur.)
- I can’t find my way around this city. (Bu şehirde yolumu bulamıyorum.)
- There’s no right or wrong way to express your creativity. (Yaratıcılığınızı ifade etmenin doğru veya yanlış bir yolu yok.)
- He showed me a new way of looking at the problem. (O, soruna farklı bir açıdan bakmanın yolunu gösterdi.)
- The easiest way to learn a new skill is to practice every day. (Yeni bir beceri öğrenmenin en kolay yolu her gün pratik yapmaktır.)
- She has a unique way of dressing. (O’nun giyim tarzı benzersizdir.)
- I can’t stand the way he chews his food. (Onun yemek çiğneme tarzını tahammül edemiyorum.)
- The best way to learn about a culture is to immerse yourself in it. (Bir kültür hakkında öğrenmenin en iyi yolu içine girmektir.)
- I prefer the scenic way to the beach instead of the highway. (Otoyoldan ziyade, plaja giden manzaralı yolu tercih ediyorum.)
- He has a way with words. (O, sözleriyle etkileyici bir tarza sahip.)
- The
way he treats his employees is unacceptable. (Onun çalışanlarına davranış tarzı kabul edilemez.)
18. I need to find a way to organize my schedule better. (Programımı daha iyi organize etmek için bir yol bulmalıyım.)
- There’s more than one way to solve this problem. (Bu problemi çözmek için tek bir yol yok.)
- The way he dances is amazing. (Onun dans etme tarzı harika.)
Türkçe Karşılıklar:
- Yol
- Tarz
- Yol tarifi
- Kolay yolu yok
- Yöntem
- Düşünme tarzı
- Yol
- Yön bulamamak
- Yöntem
- Bakış açısı
- Yöntem
- Tarz
- Davranış tarzı
- Yol
- Yol
- Söz ustalığı
- Davranış tarzı
- Yöntem
- Yol
- Tarz
Hemen Yorum Yaz