The Way İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

The Way İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

The Way

Anlamı: The Way, “yol” veya “yöntem” anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The way to success is through hard work and perseverance. (Başarının yolu, zor çalışma ve azimden geçer.)
  2. I don’t like the way he talks to me. (Onun benimle konuşma tarzını sevmiyorum.)
  3. Can you show me the way to the nearest gas station? (En yakın benzin istasyonuna nasıl gideceğimi gösterebilir misin?)
  4. There’s no easy way to learn a new language. (Yeni bir dil öğrenmenin kolay bir yolu yok.)
  5. The best way to deal with stress is to exercise regularly. (Stresle başa çıkmanın en iyi yolu düzenli egzersiz yapmaktır.)
  6. I don’t agree with his way of thinking. (Onun düşünme tarzına katılmıyorum.)
  7. She always finds a way to solve her problems. (O, her zaman problemlerini çözmek için bir yol bulur.)
  8. I can’t find my way around this city. (Bu şehirde yolumu bulamıyorum.)
  9. There’s no right or wrong way to express your creativity. (Yaratıcılığınızı ifade etmenin doğru veya yanlış bir yolu yok.)
  10. He showed me a new way of looking at the problem. (O, soruna farklı bir açıdan bakmanın yolunu gösterdi.)
  11. The easiest way to learn a new skill is to practice every day. (Yeni bir beceri öğrenmenin en kolay yolu her gün pratik yapmaktır.)
  12. She has a unique way of dressing. (O’nun giyim tarzı benzersizdir.)
  13. I can’t stand the way he chews his food. (Onun yemek çiğneme tarzını tahammül edemiyorum.)
  14. The best way to learn about a culture is to immerse yourself in it. (Bir kültür hakkında öğrenmenin en iyi yolu içine girmektir.)
  15. I prefer the scenic way to the beach instead of the highway. (Otoyoldan ziyade, plaja giden manzaralı yolu tercih ediyorum.)
  16. He has a way with words. (O, sözleriyle etkileyici bir tarza sahip.)
  17. The

way he treats his employees is unacceptable. (Onun çalışanlarına davranış tarzı kabul edilemez.)
18. I need to find a way to organize my schedule better. (Programımı daha iyi organize etmek için bir yol bulmalıyım.)

  1. There’s more than one way to solve this problem. (Bu problemi çözmek için tek bir yol yok.)
  2. The way he dances is amazing. (Onun dans etme tarzı harika.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Yol
  2. Tarz
  3. Yol tarifi
  4. Kolay yolu yok
  5. Yöntem
  6. Düşünme tarzı
  7. Yol
  8. Yön bulamamak
  9. Yöntem
  10. Bakış açısı
  11. Yöntem
  12. Tarz
  13. Davranış tarzı
  14. Yol
  15. Yol
  16. Söz ustalığı
  17. Davranış tarzı
  18. Yöntem
  19. Yol
  20. Tarz

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.