The Thing İs İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

The Thing İs İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

The Thing İs Nedir?

“The thing is” ifadesi, bir konuya veya duruma değinirken önemli bir noktanın vurgulanması için kullanılan bir deyimdir. Bu ifade, konuşma dilinde sıkça kullanılan bir kalıptır.

Örnek Cümleler:

  1. The thing is, I have a lot of work to do today. (Mesele şu ki, bugün yapacak çok işim var.)
  2. The thing is, I’m not really sure if I want to go to the party tonight. (Mesele şu ki, bu gece partiye gitmek isteyip istemediğimden emin değilim.)
  3. The thing is, we’re running out of time, so we need to make a decision quickly. (Mesele şu ki, zamanımız tükeniyor, bu yüzden hızlı bir karar vermemiz gerekiyor.)
  4. The thing is, I’m allergic to cats, so I can’t come to your house if you have one. (Mesele şu ki, kedi alerjim var, bu yüzden senin evine gelmem mümkün değil.)
  5. The thing is, I don’t have enough money to buy a new car right now. (Mesele şu ki, şu anda yeni bir araba almaya yetecek kadar param yok.)
  6. The thing is, I’m not comfortable with the direction the conversation is going. (Mesele şu ki, konuşmanın gidişatından rahatsızım.)
  7. The thing is, I have a lot of experience in this field, so I’m confident I can help you. (Mesele şu ki, bu alanda çok deneyimim var, bu yüzden sana yardımcı olabileceğim konusunda kendime güveniyorum.)
  8. The thing is, we need to be careful not to offend anyone with our jokes. (Mesele şu ki, şakalarımızla kimseyi incitmemeye dikkat etmeliyiz.)
  9. The thing is, I don’t think we can afford to take a vacation this year. (Mesele şu ki, bu yıl tatil yapacak kadar paramız olmadığını düşünüyorum.)
  10. The thing is, I’m really busy at work right now, so I can’t commit to any additional projects. (Mesele şu ki, şu anda işimde çok meşgulüm, bu yüzden ek projelere katılamam.)
  11. The thing is, I don’t think it’s a good idea to invest all our money in one stock. (Mesele şu ki, tüm paramızı bir hisse senedine yatırmak iyi bir fikir değil gibi görünüyor.)
  12. The thing is, I’m not really sure what the best

decision is in this situation. (Mesele şu ki, bu durumda en iyi kararın ne olduğundan emin değilim.)
13. The thing is, I think we need to be more open-minded and consider all options. (Mesele şu ki, daha açık fikirli olmamız ve tüm seçenekleri göz önünde bulundurmamız gerektiğini düşünüyorum.)

  1. The thing is, I’m not comfortable lending you money because you haven’t paid me back in the past. (Mesele şu ki, geçmişte bana borcunu ödemediğin için sana para ödünç vermekten rahatsızım.)
  2. The thing is, we need to prioritize our tasks and focus on what’s most important. (Mesele şu ki, görevlerimizi önceliklendirmemiz ve en önemli olanlara odaklanmamız gerekiyor.)
  3. The thing is, I’m not a fan of spicy food, so I don’t think I’ll enjoy this restaurant. (Mesele şu ki, baharatlı yiyeceklerden hoşlanmıyorum, bu yüzden bu restorandan keyif alacağımı sanmıyorum.)
  4. The thing is, we need to communicate better if we want to avoid misunderstandings. (Mesele şu ki, yanlış anlaşılmaları önlemek istiyorsak daha iyi iletişim kurmamız gerekiyor.)
  5. The thing is, I don’t think we have enough evidence to support this theory. (Mesele şu ki, bu teoriyi desteklemek için yeterli kanıtımız olduğunu düşünmüyorum.)
  6. The thing is, I need more time to think about this before making a decision. (Mesele şu ki, karar vermeden önce bunun hakkında daha fazla düşünmeye ihtiyacım var.)
  7. The thing is, I’m not sure if I can make it to the meeting tomorrow because of my schedule. (Mesele şu ki, programım yüzünden yarınki toplantıya katılıp katılamayacağımdan emin değilim.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.