Thaw İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thaw İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thaw

Thaw kelimesinin Türkçe anlamı “erimek” ya da “çözülmek” olarak ifade edilebilir.

  1. The snow began to thaw as soon as the sun came out. (Kar güneş çıkar çıkmaz erimeye başladı.)
  2. The beef needs to be thawed before you can cook it. (Etin pişirmeden önce çözülmesi gerekiyor.)
  3. The company’s financial situation began to thaw after the new CEO took over. (Şirketin finansal durumu, yeni CEO’nun devralmasıyla düzelmeye başladı.)
  4. I’m hoping the tension between us will thaw after we talk it out. (Umarım aramızdaki gerginlik, konuşarak çözülecek.)
  5. It takes a while for my fingers to thaw out after being out in the cold. (Soğukta dışarıda kaldıktan sonra parmaklarımın çözülmesi biraz zaman alıyor.)
  6. The ice cream is too hard, it needs to thaw for a few minutes. (Dondurma çok sert, birkaç dakika çözülmesi gerekiyor.)
  7. The relationship between the two countries began to thaw after they signed the peace treaty. (İki ülke arasındaki ilişki, barış anlaşmasının imzalanmasından sonra düzelmeye başladı.)
  8. The frost will thaw once the temperature rises above freezing. (Sıcaklık donma noktasının üzerine çıktığında buzu eritecek.)
  9. I accidentally left the butter out on the counter and it started to thaw. (Butterı yanlışlıkla tezgahın üzerinde unuttum ve çözülmeye başladı.)
  10. The thaw in diplomatic relations between the two countries was welcomed by the international community. (İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin düzelmeye başlaması, uluslararası topluluk tarafından olumlu karşılandı.)
  11. The river is starting to thaw after a long, cold winter. (Uzun ve soğuk bir kışın ardından nehir erimeye başlıyor.)
  12. I like to thaw my frozen fruit before adding it to my smoothie. (Dondurulmuş meyvelerimi smoothie’ye ekmeden önce çözdürmeyi tercih ederim.)
  13. The tension in the room began to thaw as soon as the comedian started telling jokes. (Komedyen şakalarını anlatmaya başlar başlamaz, odadaki gerilim azalmaya başladı.)
  14. The sun is so strong today that the snow is quickly thawing. (Bugün güneş o kadar güçlü ki kar hızla eriyor.)
  15. The thawing permafrost is causing concerns about the stability of the road. (Çözülen donmuş toprak, yolun stabilitesi hakkında endişe yaratıyor.)
  16. The company’s relations with its employees began to thaw after the management made some concessions. (Yönetim bazı tavizler verdikten sonra şirketin çalışanlarıyla ilişkileri düzelmeye başladı.)
    17
  1. The frozen vegetables need to be thawed before you can cook them. (Dondurulmuş sebzeler pişirmeden önce çözülmelidir.)
  2. The thaw in the government’s policy towards refugees was welcomed by human rights groups. (Mültecilere yönelik hükümet politikasındaki yumuşama, insan hakları grupları tarafından olumlu karşılandı.)
  3. The ice on the lake began to thaw, allowing the fishermen to start their season. (Göldeki buz erimeye başladı, balıkçıların sezonlarını açmalarına izin verdi.)
  4. The tension between the two friends began to thaw after they apologized to each other. (İki arkadaş arasındaki gerilim, birbirlerine özür diledikten sonra azalmaya başladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.