Thaw İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Thaw
Thaw kelimesinin Türkçe anlamı “erimek” ya da “çözülmek” olarak ifade edilebilir.
- The snow began to thaw as soon as the sun came out. (Kar güneş çıkar çıkmaz erimeye başladı.)
- The beef needs to be thawed before you can cook it. (Etin pişirmeden önce çözülmesi gerekiyor.)
- The company’s financial situation began to thaw after the new CEO took over. (Şirketin finansal durumu, yeni CEO’nun devralmasıyla düzelmeye başladı.)
- I’m hoping the tension between us will thaw after we talk it out. (Umarım aramızdaki gerginlik, konuşarak çözülecek.)
- It takes a while for my fingers to thaw out after being out in the cold. (Soğukta dışarıda kaldıktan sonra parmaklarımın çözülmesi biraz zaman alıyor.)
- The ice cream is too hard, it needs to thaw for a few minutes. (Dondurma çok sert, birkaç dakika çözülmesi gerekiyor.)
- The relationship between the two countries began to thaw after they signed the peace treaty. (İki ülke arasındaki ilişki, barış anlaşmasının imzalanmasından sonra düzelmeye başladı.)
- The frost will thaw once the temperature rises above freezing. (Sıcaklık donma noktasının üzerine çıktığında buzu eritecek.)
- I accidentally left the butter out on the counter and it started to thaw. (Butterı yanlışlıkla tezgahın üzerinde unuttum ve çözülmeye başladı.)
- The thaw in diplomatic relations between the two countries was welcomed by the international community. (İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin düzelmeye başlaması, uluslararası topluluk tarafından olumlu karşılandı.)
- The river is starting to thaw after a long, cold winter. (Uzun ve soğuk bir kışın ardından nehir erimeye başlıyor.)
- I like to thaw my frozen fruit before adding it to my smoothie. (Dondurulmuş meyvelerimi smoothie’ye ekmeden önce çözdürmeyi tercih ederim.)
- The tension in the room began to thaw as soon as the comedian started telling jokes. (Komedyen şakalarını anlatmaya başlar başlamaz, odadaki gerilim azalmaya başladı.)
- The sun is so strong today that the snow is quickly thawing. (Bugün güneş o kadar güçlü ki kar hızla eriyor.)
- The thawing permafrost is causing concerns about the stability of the road. (Çözülen donmuş toprak, yolun stabilitesi hakkında endişe yaratıyor.)
- The company’s relations with its employees began to thaw after the management made some concessions. (Yönetim bazı tavizler verdikten sonra şirketin çalışanlarıyla ilişkileri düzelmeye başladı.)
17
- The frozen vegetables need to be thawed before you can cook them. (Dondurulmuş sebzeler pişirmeden önce çözülmelidir.)
- The thaw in the government’s policy towards refugees was welcomed by human rights groups. (Mültecilere yönelik hükümet politikasındaki yumuşama, insan hakları grupları tarafından olumlu karşılandı.)
- The ice on the lake began to thaw, allowing the fishermen to start their season. (Göldeki buz erimeye başladı, balıkçıların sezonlarını açmalarına izin verdi.)
- The tension between the two friends began to thaw after they apologized to each other. (İki arkadaş arasındaki gerilim, birbirlerine özür diledikten sonra azalmaya başladı.)
Hemen Yorum Yaz