That’S Why İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

That’S Why İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

That’s Why

That’s why anlamı “bu yüzden, bu nedenle” olarak kullanılan bir ifadedir. İki farklı durumun neden-sonuç ilişkisini vurgulamak için sıklıkla kullanılır.

Örnek cümleler:

1. That’s why I always bring an umbrella with me – because it rains a lot in this city. (Bu şehirde çok yağmur yağdığı için ben her zaman yanımda şemsiye getiririm.)
2. That’s why she couldn’t come to the party – she had to work overtime. (O, partiye gelemedi çünkü fazla mesai yapmak zorundaydı.)
3. That’s why I don’t like spicy food – it upsets my stomach. (Baharatlı yiyeceklerden hoşlanmam çünkü midemi rahatsız eder.)
4. That’s why I always wear my seatbelt – to stay safe while driving. (Araba kullanırken güvende kalmak için her zaman emniyet kemerimi takarım.)
5. That’s why he got a promotion – he worked really hard and impressed his boss. (O, terfi aldı çünkü gerçekten çok çalıştı ve patronunu etkiledi.)
6. That’s why she failed the exam – she didn’t study enough. (O, sınavda başarısız oldu çünkü yeterince çalışmadı.)
7. That’s why I prefer coffee over tea – I like the taste more. (Ben, çay yerine kahveyi tercih ederim çünkü tadını daha çok seviyorum.)
8. That’s why I’m learning Spanish – I’m planning a trip to Spain next year. (İspanyolca öğreniyorum çünkü gelecek yıl İspanya’ya bir seyahat planlıyorum.)
9. That’s why he’s always late – he never leaves enough time to get to places. (O, her zaman geç kalır çünkü gideceği yere ulaşmak için yeterli zaman bırakmaz.)
10. That’s why she’s so tired – she stayed up late last night. (O, çok yorgun çünkü dün gece geç yattı.)
11. That’s why I don’t like horror movies – they scare me too much. (Korku filmlerinden hoşlanmam çünkü beni çok korkuturlar.)
12. That’s why I’m taking a break – I need to recharge my batteries. (Mola veriyorum çünkü pillerimi şarj etmem gerekiyor.)
13. That’s why she’s wearing a coat – it’s cold outside. (O, ceket giyiyor çünkü dışarısı soğuk.)
14. That’s why he’s studying hard – he wants to get into a good university. (O, sıkı çalışıyor çünkü iyi bir üniversiteye girmek istiyor.)
15. That’s why she’s angry – someone ate her food without asking. (O, kızgın çünkü birisi onun yiyeceğini izinsiz yedi.)
16. That’s why I don’t like crowds – they make me anxious. (Kalabalıklardan hoşlanmam çünkü beni kaygılandırırlar.)
17. That’s why he’s wearing sunglasses – it’s sunny outside. (O, güneşli bir günde güneş gözlüğü takıyor.)
18. That’s why she’s not eating meat – she’s a vegetarian. (O, et yemiyor çünkü vejetaryen.)
19. That’s why I’m buying a new car – my old one keeps breaking down. (Yeni bir araba alıyorum çünkü eski aracım sürekli arıza yapıyor.)
20. That’s why he’s wearing a suit – he has a job interview today. (O, bugün bir iş görüşmesi olduğu için takım elbise giyiyor.)