That Also İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

That Also İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

That Also İle İlgili Cümleler

Anlam: “that also” İngilizcede “bu da” veya “şu da” anlamına gelir ve bir önceki ifadeye ek olarak bir şeyi belirtmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. He likes to play football, and that also keeps him fit.
    (Türkçe: O futbol oynamayı seviyor ve bu da onu formda tutar.)

  2. I enjoy reading books, and that also helps me improve my vocabulary.
    (Türkçe: Kitap okumaktan keyif alırım ve bu da kelime dağarcığımı geliştirmeme yardımcı olur.)

  3. She’s a great singer, and that also makes her popular among her friends.
    (Türkçe: O harika bir şarkıcı ve bu da onu arkadaşları arasında popüler yapıyor.)

  4. He’s a talented artist, and that also makes him very creative.
    (Türkçe: O yetenekli bir sanatçı ve bu da onu çok yaratıcı yapıyor.)

  5. They have a lot of money, and that also means they can afford to travel the world.
    (Türkçe: Onların çok para var ve bu da dünyayı gezebilecekleri anlamına geliyor.)

  6. She’s a great cook, and that also means we always have delicious meals at home.
    (Türkçe: O harika bir aşçı ve bu da evde her zaman lezzetli yemeklerimiz olmasını sağlıyor.)

  7. He’s a great listener, and that also makes him a good friend.
    (Türkçe: O harika bir dinleyici ve bu da onu iyi bir arkadaş yapıyor.)

  8. She’s very organized, and that also means she’s always on top of her work.
    (Türkçe: O çok organize ve bu da işlerinin her zaman üstesinden gelmesini sağlıyor.)

  9. He’s a good speaker, and that also makes him a great leader.
    (Türkçe: O iyi bir konuşmacı ve bu da onu harika bir lider yapıyor.)

  10. She’s a great problem solver, and that also means she can handle any challenge that comes her way.
    (Türkçe: O harika bir problem çözücü ve bu da karşısına çıkan her zorluğun üstesinden gelebilmesini sağlıyor.)

  11. He’s a hard worker, and that also means he’s very dedicated to his job.
    (Türkçe: O çalışkan biri ve bu da işine çok bağlı olduğu anlamına geliyor.)

  12. She’s a good writer, and that also means she can express herself very well.
    (Türkçe: O iyi bir yazar ve bu da kendini çok iyi ifade edebildiği anlamına geliyor.)

  13. He’s a good teacher, and that also means his students learn a lot from him.
    (Türkçe: O iyi bir öğretmen

  1. She’s a great athlete, and that also means she’s very disciplined in her training.
    (Türkçe: O harika bir sporcu ve bu da antrenmanında çok disiplinli olduğu anlamına geliyor.)

  2. He’s a good listener, and that also means he’s very empathetic towards others.
    (Türkçe: O iyi bir dinleyici ve bu da başkalarına karşı çok empatik olduğu anlamına geliyor.)

  3. She’s a great friend, and that also means she’s always there for you when you need her.
    (Türkçe: O harika bir arkadaş ve bu da sen ona ihtiyacın olduğunda her zaman yanında olduğu anlamına geliyor.)

  4. He’s a good team player, and that also means he’s very cooperative with others.
    (Türkçe: O iyi bir takım oyuncusu ve bu da diğerleriyle işbirliği yapmaya çok açık olduğu anlamına geliyor.)

  5. She’s a great artist, and that also means she has a unique perspective on the world.
    (Türkçe: O harika bir sanatçı ve bu da dünyaya benzersiz bir bakış açısıyla baktığı anlamına geliyor.)

  6. He’s a good problem solver, and that also means he’s very analytical in his thinking.
    (Türkçe: O iyi bir problem çözücü ve bu da düşüncelerinde çok analitik olduğu anlamına geliyor.)

  7. She’s a great singer, and that also means she has a beautiful voice.
    (Türkçe: O harika bir şarkıcı ve bu da güzel bir sesi olduğu anlamına geliyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.