Tersely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tersely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tersely

Türkçe anlamı: Kısaltılmış bir şekilde, öz olarak

  1. He answered tersely, not wanting to give too much information. (Kısaltılmış bir şekilde cevap verdi, fazla bilgi vermek istemedi.)
  2. The boss spoke tersely to his employees. (Patron çalışanlarına öz olarak konuştu.)
  3. She expressed herself tersely, not wanting to spend too much time on the topic. (Konuya çok fazla zaman harcamak istemediği için kendisini öz olarak ifade etti.)
  4. The instructions were given tersely, making it difficult for the students to understand. (Öğrencilerin anlaması zorlaştıran öz olarak verilen talimatlar.)
  5. The memo was written tersely, leaving out important details. (Önemli detayları atlayarak öz olarak yazılmış bir not.)
  6. The meeting ended tersely, with no clear resolution. (Belirgin bir çözüm olmadan öz olarak biten toplantı.)
  7. He replied tersely, not wanting to get into an argument. (Tartışmaya girmek istemeyerek öz olarak cevap verdi.)
  8. The email was written tersely, with a blunt tone. (Kaba bir tonla öz olarak yazılmış bir e-posta.)
  9. She explained tersely, hoping to get her point across quickly. (Hızlı bir şekilde noktasını anlatmak için öz olarak açıkladı.)
  10. His response was tersely worded, giving no indication of his true feelings. (Gerçek hislerini belirtmeden öz olarak yazılmış bir yanıtı vardı.)
  11. The summary was written tersely, leaving out important information. (Önemli bilgileri atlayarak öz olarak yazılmış bir özet.)
  12. The report was presented tersely, without much explanation. (Pek açıklama yapmadan öz olarak sunulan rapor.)
  13. He spoke tersely to the customer, not wanting to waste any more time. (Daha fazla zaman kaybetmek istemediği için müşteriye öz olarak konuştu.)
  14. The speech was delivered tersely, with no emotion or enthusiasm. (Duygusuz ve coşkusuz bir şekilde öz olarak sunulan konuşma.)
  15. She responded tersely to his question, not wanting to engage in conversation. (Konuşmaya dahil olmak istemediği için öz olarak sorusuna cevap verdi.)
  16. The article was written tersely, with little detail. (Az detayla öz olarak yazılmış bir makale.)
  17. He summarized the book tersely, leaving out important plot points. (Önemli hikaye noktalarını atlayarak öz olarak kitabın özetini verdi.)
  18. The teacher explained tersely, wanting to move on to the next topic. (Sonraki konuya geçmek istediği için öz olarak açıkladı.)
  19. The email was replied to tersely, with no further discussion. (Daha fazla tartışma yapılmadan öz olarak yanıtlandı.)
  20. The conversation ended tersely, with both parties unhappy with the outcome. (Her iki tarafın da memnun ol

mayan bir sonuçla öz olarak biten konuşma.)

Note: The Turkish translations are not word-for-word translations, but rather convey the meaning of the English sentences in a natural way.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.