Territory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Territory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Territory (Bölge, Toprak)

Territory kelimesi, bir ülkenin, bir devletin veya bir organizasyonun kontrolü altındaki bölge veya toprak anlamına gelir. İşte, Territory kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. The animal fiercely defends its territory. (Hayvan, bölgesini şiddetle savunur.)
2. This area is considered to be enemy territory. (Bu bölge, düşman bölgesi olarak kabul edilir.)
3. The company expanded its territory by acquiring a new business. (Şirket, yeni bir işletme satın alarak bölgesini genişletti.)
4. The football team was unable to score any points in enemy territory. (Futbol takımı, düşman bölgesinde herhangi bir puan alamadı.)
5. The army occupied the enemy’s territory. (Ordu, düşmanın bölgesini işgal etti.)
6. The restaurant’s delivery service is limited to a certain territory. (Restoranın teslimat hizmeti, belirli bir bölgeyle sınırlıdır.)
7. The territory is rich in natural resources. (Bölge, doğal kaynaklar açısından zengindir.)
8. The tribe lived in a remote territory. (Kabile, uzak bir bölgede yaşardı.)
9. The territory was hit by a massive earthquake. (Bölge, büyük bir depremle sarsıldı.)
10. The government is responsible for protecting the country’s territory. (Hükümet, ülkenin topraklarını korumaktan sorumludur.)
11. The company’s sales in the territory have been declining. (Şirketin bölgedeki satışları azalmaktadır.)
12. The animal marks its territory with a scent. (Hayvan, bölgesini kokusuyla işaretler.)
13. The country’s territory is divided into provinces. (Ülkenin toprakları, eyaletlere bölünmüştür.)
14. The sales team is responsible for expanding the company’s territory. (Satış ekibi, şirketin bölgesini genişletmekten sorumludur.)
15. The company faced tough competition in the new territory. (Şirket, yeni bölgede zorlu bir rekabetle karşı karşıya kaldı.)
16. The artist’s works were displayed in a gallery outside of her territory. (Sanatçının eserleri, bölgesinin dışındaki bir galeride sergilendi.)
17. The military bases are strategically located throughout the territory. (Askeri üsler, bölgenin stratejik noktalarına yerleştirilmiştir.)
18. The territory has a diverse population with different cultures and languages. (Bölgede farklı kültür ve dillerde birbirinden farklı insanlar yaşar.)
19. The company’s new product was well-received in the territory. (Şirketin yeni ürünü, bölgede iyi karşılandı.)
20. The treaty established the boundaries of the two countries’ territories. (Antlaşma, iki ülkenin topraklarının sınırlarını belirledi.)

21. The indigenous people have been fighting for their territory rights. (Yerli halk, toprak hakları için mücadele ediyor.)
22. The map shows the different territories of the ancient empires. (Harita, antik imparatorlukların farklı topraklarını gösteriyor.)
23. The company lost its foothold in the territory due to poor management. (Şirket, kötü yönetim nedeniyle bölgedeki etkinliğini kaybetti.)
24. The island is a territory of a larger country. (Ada, daha büyük bir ülkenin bölgesidir.)
25. The wildlife sanctuary is a protected territory for endangered species. (Vahşi yaşam koruma alanı, tehlike altındaki türler için korunan bir bölgedir.)
26. The rebel group has taken control of a significant territory in the country. (İsyancı grup, ülkedeki önemli bir bölgenin kontrolünü ele geçirdi.)
27. The territorial disputes between the neighboring countries have escalated. (Komşu ülkeler arasındaki toprak anlaşmazlıkları tırmanıyor.)
28. The business expanded its territory by opening new branches. (İşletme, yeni şubeler açarak bölgesini genişletti.)
29. The territory is known for its unique cuisine and traditional handicrafts. (Bölge, benzersiz mutfağı ve geleneksel el sanatlarıyla tanınır.)
30. The territorial waters of the country are monitored by the coast guard. (Ülkenin karasuları sahil güvenliği tarafından izlenir.)