Terrific İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Terrific İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Terrific Nedir?

Terrific, İngilizce bir sıfattır ve “muhteşem, harika, fevkalade” anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The concert was absolutely terrific! (Konsert harikaydı!)
2. She did a terrific job on the project. (Proje üzerinde muhteşem bir iş çıkardı.)
3. The food at that restaurant is terrific. (O restorandaki yemekler müthiş.)
4. The weather was terrific for our beach vacation. (Plaj tatili için hava muhteşemdi.)
5. The team had a terrific season and made it to the playoffs. (Takım muhteşem bir sezon geçirdi ve play-off’lara kaldı.)
6. The view from the top of the mountain was absolutely terrific. (Dağın tepesinden manzara kesinlikle muhteşemdi.)
7. He’s a terrific athlete and has won many awards. (O muhteşem bir sporcu ve birçok ödül kazandı.)
8. The party was a terrific success. (Parti muhteşem bir başarı oldu.)
9. The new movie is supposed to be terrific. (Yeni film muhteşem olması bekleniyor.)
10. She looked absolutely terrific in that dress. (O elbiseyle kesinlikle harika görünüyordu.)
11. The concert was so terrific that the audience gave a standing ovation. (Konsert o kadar harikaydı ki izleyiciler ayakta alkışladı.)
12. The vacation was absolutely terrific and we made a lot of great memories. (Tatil kesinlikle muhteşemdi ve birçok harika anı biriktirdik.)
13. The hotel we stayed at had a terrific pool. (Kaldığımız otelde muhteşem bir havuz vardı.)
14. The book I read was terrific and I couldn’t put it down. (Okuduğum kitap müthişti ve elimden bırakamadım.)
15. The museum had a terrific collection of art. (Müze harika bir sanat koleksiyonuna sahipti.)
16. The cake she made for the party was absolutely terrific. (Parti için yaptığı kek kesinlikle harikaydı.)
17. The customer service at that store is terrific. (O mağazadaki müşteri hizmetleri müthiş.)
18. The music festival was terrific and we saw some amazing performances. (Müzik festivali muhteşemdi ve bazı muhteşem performanslar izledik.)
19. The beach we visited had terrific waves for surfing. (Ziyaret ettiğimiz plaj, sörf yapmak için muhteşem dalgaları vardı.)
20. The company’s profits were terrific this quarter. (Şirketin bu çeyrekteki karı müthişti.)

21. The team’s defense was terrific and they didn’t allow any points in the second half. (Takımın savunması muhteşemdi ve ikinci yarıda hiç sayı izin vermediler.)
22. The view from the hotel room was terrific and we could see the entire city. (Otel odasından manzara muhteşemdi ve tüm şehri görebiliyorduk.)
23. The performance by the theater troupe was absolutely terrific. (Tiyatro grubunun performansı kesinlikle muhteşemdi.)
24. The hike was tough, but the view from the top was absolutely terrific. (Yürüyüş zordu, ama tepeden manzara kesinlikle muhteşemdi.)
25. The concert tickets were sold out because the band is so terrific. (Konsert biletleri tükendi çünkü grup çok harika.)
26. The resort had a terrific spa and we enjoyed some much-needed relaxation. (Tatil köyünde muhteşem bir spa vardı ve ihtiyacımız olan dinlenmeyi tadını çıkardık.)
27. The food at the wedding reception was absolutely terrific. (Düğün resepsiyonunda yemekler kesinlikle harikaydı.)
28. The technology used in the new phone is terrific and it has a lot of useful features. (Yeni telefonda kullanılan teknoloji muhteşem ve birçok kullanışlı özellik var.)
29. The fireworks display on the Fourth of July was absolutely terrific. (Dördüncü Temmuz’da yapılan havai fişek gösterisi kesinlikle muhteşemdi.)
30. The artwork in the museum’s contemporary exhibit was terrific and thought-provoking. (Müzenin çağdaş sergisindeki sanat eserleri muhteşemdi ve düşündürücüydü.)