Terra Firma İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Terra Firma İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Terra Firma İle İlgili Cümleler

Terra Firma, Latince kökenli bir ifade olup “sabit kara” veya “yeryüzü” anlamına gelmektedir. Aşağıda Terra Firma kelimesinin kullanımına örnek teşkil edecek 20 cümle bulunmaktadır:

  1. We finally reached terra firma after weeks at sea. (Haftalarca denizde kaldıktan sonra nihayet karaya ayak bastık.)
  2. The astronauts were eager to return to terra firma after their space mission. (Astronotlar, uzay görevlerinin ardından karaya dönmek için sabırsızdılar.)
  3. The sailor longed for terra firma after days of rough seas. (Dalgaların şiddetli olduğu günlerin ardından denizci karaya özlem duydu.)
  4. The plane shook violently before finally landing on terra firma. (Uçak, sonunda karaya inmeden önce şiddetli bir şekilde sallandı.)
  5. The expedition team set up camp on terra firma for the night. (Keşif ekibi, geceyi geçirmek için karada kamp kurdular.)
  6. The swimmer finally reached terra firma after swimming for hours in the open sea. (Yüzücü, açık denizde saatlerce yüzdükten sonra nihayet karaya ulaştı.)
  7. The lighthouse was a welcoming sight for sailors approaching terra firma. (Denize yaklaşan denizciler için fener, hoş bir görüntüydü.)
  8. The passengers were relieved to step onto terra firma after a turbulent flight. (Yolcular, türbülanslı bir uçuşun ardından karaya adım atmanın rahatlaması içindeydiler.)
  9. The explorers studied the flora and fauna of terra firma during their expedition. (Keşifçiler, keşifleri sırasında karadaki bitki ve hayvan yaşamını incelediler.)
  10. The storm caused a lot of damage to the infrastructure on terra firma. (Fırtına, karadaki altyapıya büyük zarar verdi.)
  11. The shipwrecked sailors were grateful to reach terra firma after being lost at sea. (Gemileri battıktan sonra kaybolan denizciler, karaya ulaştıkları için minnettarlardı.)
  12. The car drove off the road and onto terra firma, narrowly avoiding a collision. (Araba, çarpışmayı kıl payı atlatarak yoldan çıkıp karaya çıktı.)
  13. The desert was a vast expanse of terra firma, with no signs of civilization in sight. (Çöl, görüşte herhangi bir medeniyet işareti olmadan geniş bir arazi parçası olan karaydı.)
  14. The researchers conducted experiments on terra firma to test their theories. (Araştırmacılar, teorilerini test etmek için karada deneyler yaptılar.)
  15. The earthquake caused the ground to shake violently, making terra firma feel unstable. (Deprem, yere şiddetle sallandırdı ve karayı istikrarsız hissettirdi.)
  16. The ship
  1. The ship sailed towards terra firma, its crew excited to explore a new land. (Gemideki mürettebat yeni bir toprak keşfetmek için heyecanlı bir şekilde karaya doğru yol aldı.)
  2. The hikers set up their tents on terra firma, surrounded by beautiful scenery. (Yürüyüşçüler, güzel manzaralarla çevrili karada çadırlarını kurdu.)
  3. The jogger enjoyed running on terra firma, away from the monotony of the treadmill. (Koşucu, koşu bandının monotonluğundan uzakta, karada koşmanın keyfini çıkardı.)
  4. The archaeologists uncovered ancient ruins on terra firma, shedding light on a lost civilization. (Arkeologlar, kaybolmuş bir medeniyete ışık tutan antik kalıntıları karada ortaya çıkardılar.)
  5. The artist found inspiration in the natural beauty of terra firma, creating breathtaking paintings. (Sanatçı, karadaki doğal güzelliklerden ilham alarak soluk kesen resimler yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.