Tenaciously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tenaciously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tenaciously Nedir?


Tenaciously, bir şeyi sonuna kadar istekle ve azimle sürdürmek anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. She held tenaciously onto her dream of becoming a doctor. (O, doktor olma hayaline sıkı sıkıya sarıldı.)
2. The athlete tenaciously pushed himself to reach the finish line. (Sporcu, bitiş çizgisine ulaşmak için kendisini istekle zorladı.)
3. The company tenaciously defended its market position. (Şirket, pazar konumunu savunmak için kararlılıkla mücadele etti.)
4. Despite all obstacles, he continued tenaciously on his path. (Tüm engellere rağmen, o yolda kararlılıkla ilerledi.)
5. She studied tenaciously to achieve her academic goals. (O, akademik hedeflerine ulaşmak için kararlılıkla çalıştı.)
6. He tenaciously pursued his passion for music. (O, müzik tutkusu peşinde kararlılıkla ilerledi.)
7. The team tenaciously fought for victory until the very end. (Takım, sonuna kadar zafer için kararlılıkla mücadele etti.)
8. The artist tenaciously pursued his vision for his latest masterpiece. (Sanatçı, son eseri için hayalindeki vizyonu kararlılıkla peşinde koştu.)
9. Despite criticism, she tenaciously defended her controversial beliefs. (Eleştirilere rağmen, o kontroversiyel inançlarını kararlılıkla savundu.)
10. The hiker tenaciously climbed to the top of the mountain. (Doğa yürüyüşçüsü, dağın tepesine tırmanmak için kararlılıkla ilerledi.)
11. The entrepreneur tenaciously pursued his startup idea despite setbacks. (Girişimci, başarısızlıklara rağmen startup fikrini kararlılıkla takip etti.)
12. The soldier tenaciously fought for his country’s freedom. (Asker, ülkesinin özgürlüğü için kararlılıkla savaştı.)
13. The scientist tenaciously searched for a cure for the disease. (Bilim insanı, hastalığın tedavisi için kararlılıkla araştırdı.)
14. The writer tenaciously worked on his novel until it was complete. (Yazar, romanını tamamlanana kadar kararlılıkla çalıştı.)
15. Despite the danger, the firefighter tenaciously fought the raging flames. (Tehlikeye rağmen, itfaiyeci alevlere karşı kararlılıkla mücadele etti.)
16. The teacher tenaciously worked with her struggling students until they succeeded. (Öğretmen, başarısız olan öğrencileriyle kararlılıkla çalıştıktan sonra onların başarılı olmasını sağladı.)
17. The activist tenaciously fought for human rights. (Aktivist, insan hakları için kararlılıkla mücadele etti.)

  1. The lawyer tenaciously defended her client’s innocence. (Avukat, müvekkilinin masumiyetini kararlılıkla savundu.)
  2. The artist tenaciously pursued her unique style, even when it was not popular. (Sanatçı, tarzını benzersiz tutmak için popüler olmadığı zamanlarda bile kararlılıkla ilerledi.)
  3. The athlete tenaciously trained every day to improve his performance. (Sporcu, performansını geliştirmek için her gün kararlılıkla antrenman yaptı.)

Görüldüğü gibi, “tenaciously” kelimesi, farklı bağlamlarda kullanılarak birçok alanda istek, azim ve kararlılık ifade edebilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.