Telephone İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Telephone İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Telephone (Telefon)

Telephone, genellikle iki veya daha fazla kişinin arasında sesli iletişim kurmalarını sağlayan bir cihazdır. Telefon, dünya genelinde yaygın olarak kullanılmaktadır ve hayatımızın bir parçası haline gelmiştir.

Örnek cümleler:

  1. I need to make a telephone call. (Bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.)
  2. Could you please pick up the telephone? (Lütfen telefonu açabilir misin?)
  3. She always talks on the telephone for hours. (O, her zaman saatlerce telefonla konuşur.)
  4. My telephone number is 555-1234. (Telefon numaram 555-1234.)
  5. I forgot my telephone at home. (Telefonumu evde unuttum.)
  6. Do you have a telephone directory? (Telefon rehberiniz var mı?)
  7. He answered the telephone in a friendly manner. (O, telefonu samimi bir şekilde cevapladı.)
  8. We communicate mostly by telephone. (Çoğunlukla telefon yoluyla iletişim kurarız.)
  9. I heard the telephone ringing, but nobody answered. (Telefonun çaldığını duydum, ama kimse cevap vermedi.)
  10. The telephone line is busy. (Telefon hattı meşgul.)
  11. She received a telephone call from her boss. (Patronundan bir telefon görüşmesi aldı.)
  12. Please leave a message on my telephone answering machine. (Lütfen telefon cevaplayıcımı kullanarak bir mesaj bırakın.)
  13. I need to buy a new telephone charger. (Yeni bir telefon şarj cihazı almam gerekiyor.)
  14. He spoke to his girlfriend on the telephone every night. (Her gece kız arkadaşıyla telefonda konuştu.)
  15. Can you hear me clearly on the telephone? (Telefonda beni açıkça duyabiliyor musun?)
  16. I’m sorry, I must have dialed the wrong telephone number. (Üzgünüm, yanlış telefon numarası çevirmişim.)
  17. She always carries her telephone with her. (O, her zaman telefonunu yanında taşır.)
  18. The telephone booth was out of order. (Telefon kulübesi bozuktu.)
  19. He received a telephone call from his old friend. (Eski arkadaşından bir telefon görüşmesi aldı.)
  20. The telephone company increased their rates. (Telefon şirketi tarifelerini artırdı.)
  1. He answered the telephone before it could ring. (Telefon çalmadan önce telefonu açtı.)
  2. I prefer texting to talking on the telephone. (Telefonda konuşmaktansa mesajlaşmayı tercih ederim.)
  3. The telephone rang in the middle of the night, startling me. (Telefon geceyarısı çaldı ve beni korkuttu.)
  4. She dialed the wrong telephone number and apologized for the mistake. (Yanlış telefon numarası çevirdi ve hatasından dolayı özür diledi.)
  5. I need to recharge my telephone battery. (Telefon bataryamı şarj etmem lazım.)
  6. The telephone call was cut off due to bad reception. (Telefon görüşmesi, kötü sinyal nedeniyle kesildi.)
  7. I’ll answer the telephone while you’re out. (Sen yokken telefona ben bakacağım.)
  8. The telephone rang incessantly, annoying me. (Telefon sürekli çaldı ve beni rahatsız etti.)
  9. She received a surprise telephone call from her favorite singer. (En sevdiği şarkıcıdan sürpriz bir telefon görüşmesi aldı.)
  10. I left a message on his telephone voicemail. (Onun telefonunun sesli mesaj kutusuna bir mesaj bıraktım.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.