Tassel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tassel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tassel Nedir?

Tassel, genellikle süs eşyası olarak kullanılan, uzun ipliklerden oluşan bir aksesuardır. Genellikle bir anahtarlık, çanta veya elbise üzerinde kullanılır ve daha dekoratif bir görünüm sağlar.

Örnek cümleler:

1. She wore a beautiful necklace with tassels hanging from it. (O, tüylerin sarktığı güzel bir kolye takmıştı.)
2. The curtains in my room have tassels on the edges. (Benim odamdaki perdelerin kenarlarında püsküller var.)
3. The dancer’s dress was adorned with tassels that swayed as she moved. (Dansçının elbisesi, hareket ettikçe sallanan püsküllerle süslenmişti.)
4. He twirled his tassel between his fingers absentmindedly. (Dalgın bir şekilde tüyünü parmakları arasında çevirdi.)
5. I love the way the tassels on my handbag move when I walk. (Yürürken çantamdaki püsküllerin hareket etme şeklini seviyorum.)
6. She wore a black hat with a tassel on top. (Üstünde tüy olan siyah bir şapka takmıştı.)
7. The cushions on the couch had tassels on each corner. (Kanepedeki yastıkların her köşesinde püsküller vardı.)
8. I added tassels to the ends of my scarf to make it more stylish. (Şalımın ucuna püskül ekledim, daha şık görünmesi için.)
9. The traditional Turkish towel has tassels on each end. (Geleneksel Türk havlusu her uçta püsküllere sahiptir.)
10. The tassels on her dress brushed against her legs as she walked. (Yürüdükçe elbisesindeki püsküller bacaklarına sürtündü.)
11. The graduation caps had long tassels hanging from them. (Mezuniyet kepelerinde uzun püsküller vardı.)
12. The doorknob was adorned with a tassel. (Kapı tokmağı püskülle süslenmişti.)
13. The decorative pillow had colorful tassels around the edges. (Süs yastığı kenarlarındaki rengarenk püsküllerle süslenmişti.)
14. The belly dancer’s costume was covered in shimmering tassels. (Karnaval dansçısının kostümü, parlak püsküllerle kaplıydı.)
15. The tassels on the horse’s reins added a touch of elegance to the rider’s outfit. (Atın dizginlerindeki püsküller, binicinin kıyafetine bir dokunuş elegans kattı.)
16. The little girl’s dress had tassels on the hemline. (Küçük kızın elbisesinin alt ucunda püsküller vardı.)
17. The keychain had a tassel that matched the color of the car. (Anahtarlık, arabanın

renkleriyle uyumlu olan bir püsküle sahipti.)
18. The theater’s stage curtains had golden tassels on the sides. (Tiyatronun sahne perdesinin kenarlarında altın rengi püsküller vardı.)

19. The tribal chief wore a headdress with long tassels that symbolized his status. (Kabile lideri, statüsünü simgeleyen uzun püsküllü bir başlık takmıştı.)
20. The decorative throw pillows had tassels that added a bohemian vibe to the room. (Süs atış yastıklarında bulunan püsküller, odaya bohem bir hava kattı.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Püsküllü kolye takmıştı.
2. Odamdaki perdelerin kenarlarında püsküller var.
3. Dansçının elbisesi, hareket ettikçe sallanan püsküllerle süslenmişti.
4. Dalgın bir şekilde tüyünü parmakları arasında çevirdi.
5. Yürürken çantamdaki püsküllerin hareket etme şeklini seviyorum.
6. Üstünde tüy olan siyah bir şapka takmıştı.
7. Kanepedeki yastıkların her köşesinde püsküller vardı.
8. Şalımın ucuna püskül ekledim, daha şık görünmesi için.
9. Geleneksel Türk havlusu her uçta püsküllere sahiptir.
10. Yürüdükçe elbisesindeki püsküller bacaklarına sürtündü.
11. Mezuniyet kepelerinde uzun püsküller vardı.
12. Kapı tokmağı püskülle süslenmişti.
13. Süs yastığı kenarlarındaki rengarenk püsküllerle süslenmişti.
14. Karnaval dansçısının kostümü, parlak püsküllerle kaplıydı.
15. Atın dizginlerindeki püsküller, binicinin kıyafetine bir dokunuş elegans kattı.
16. Küçük kızın elbisesinin alt ucunda püsküller vardı.
17. Anahtarlık, arabanın renkleriyle uyumlu olan bir püsküle sahipti.
18. Tiyatronun sahne perdesinin kenarlarında altın rengi püsküller vardı.
19. Kabile lideri, statüsünü simgeleyen uzun püsküllü bir başlık takmıştı.
20. Süs atış yastıklarında bulunan püsküller, odaya bohem bir hava kattı.