Take Pride İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Take Pride İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pride

Pride, “gurur” anlamına gelir. Bu kelime olumlu veya olumsuz bağlamlarda kullanılabilir ve bir kişinin kendisine veya başkalarına duyduğu gururu ifade edebilir. Aşağıda, “pride” kelimesinin örnek cümlelerini ve Türkçe karşılıklarını görebilirsiniz:

  1. I take great pride in my work. (İşimle gurur duyuyorum.)
  2. She had a sense of pride in her accomplishments. (Başarılarından dolayı bir gurur duygusu vardı.)
  3. Pride comes before a fall. (Kibir öncesinde düşüş gelir.)
  4. He swallowed his pride and apologized. (Gururunu yutup özür diledi.)
  5. The pride of the community is the local park. (Topluluğun gururu yerel parktır.)
  6. She felt a surge of pride as she crossed the finish line. (Finis çizgisini geçtiğinde bir gurur hissetti.)
  7. He took pride in his appearance and always dressed well. (Görünümüne önem veriyor ve her zaman iyi giyiniyordu.)
  8. I have too much pride to accept help from others. (Başkalarından yardım kabul etmeye gururum yeterince büyük.)
  9. The team’s pride was evident in their performance. (Takımın gururu performanslarında belli oldu.)
  10. She had a sense of pride in her heritage and culture. (Kültür ve kökenine duyduğu bir gururu vardı.)
  11. The company takes pride in its commitment to sustainability. (Şirket, sürdürülebilirliğe olan bağlılığından gurur duyuyor.)
  12. His pride was hurt when he was passed over for the promotion. (Terfi için atlanınca gururu incindi.)
  13. She felt a sense of pride and accomplishment after completing the project. (Proje tamamlandıktan sonra bir başarı ve gurur duygusu hissetti.)
  14. The town takes pride in its historic landmarks. (Kasaba, tarihi anıtlarından gurur duyar.)
  15. Pride can be a barrier to personal growth. (Gurur, kişisel gelişim için bir engel olabilir.)
  16. He has too much pride to admit that he was wrong. (Yanıldığını kabul etmeye gururu çok büyük.)
  17. She felt a surge of pride as her son graduated from college. (Oğlu üniversiteden mezun olunca bir gurur hissetti.)
  18. The pride of the nation is its athletes. (Ülkenin gururu sporcularıdır.)
  19. He had to swallow his pride and ask for forgiveness. (Gururunu yutup, özür dilemek zorunda kaldı.)
  20. Taking pride in your work can lead to a greater sense of satisfaction. (İşine gurur duymak daha büyük bir tatmin duygusuna yol açabilir.)
  1. She couldn’t hide her pride when her artwork was displayed in the gallery. (Sanat eseri galeride sergilendiğinde gururunu gizleyemedi.)
  2. The team’s pride in their country was evident during the national anthem. (Milli marş sırasında takımın ülkesine duyduğu gurur belli oldu.)
  3. He took pride in his ability to fix things around the house. (Evin etrafındaki şeyleri tamir etme becerisine gurur duydu.)
  4. The school takes pride in its academic achievements. (Okul, akademik başarılarından gurur duyar.)
  5. She had to put aside her pride and ask for help. (Gururunu bir kenara bırakıp yardım istemek zorunda kaldı.)
  6. The pride of the family was their grandfather, who had served in the military. (Ailenin gururu, askerlik yapmış dedeleriydi.)
  7. He felt a sense of pride when he saw his son score the winning goal. (Oğlunun kazanan golü attığını görünce bir gurur hissetti.)
  8. She took pride in her ability to speak multiple languages. (Birden fazla dil konuşabilme becerisine gurur duydu.)
  9. The company’s pride was evident in the quality of their products. (Şirketin gururu ürünlerinin kalitesinde belli oldu.)
  10. He had to let go of his pride and accept that he needed help. (Gururunu bırakıp yardıma ihtiyacı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.