Take Part İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Take Part İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Take part – Tanımı:

Take part, bir faaliyete, etkinliğe veya olaya katılmak veya dahil olmak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I want to take part in the marathon next month. (Gelecek ay maratona katılmak istiyorum.)
  2. She always takes part in the school play. (O, her zaman okul oyununa katılır.)
  3. We encourage everyone to take part in the charity event. (Herkesi yardım etkinliğine katılmaya teşvik ediyoruz.)
  4. He’s not sure if he can take part in the conference. (Konferansa katılıp katılamayacağından emin değil.)
  5. They invited us to take part in the wedding ceremony. (Bizi düğün törenine katılmaya davet ettiler.)
  6. The company offered its employees a chance to take part in a team building activity. (Şirket çalışanlarına takım oluşturma etkinliğine katılma şansı sundu.)
  7. I would love to take part in the cooking competition. (Yemek yarışmasına katılmayı çok isterim.)
  8. She takes part in the choir at her church. (Kilisesinde koroya katılır.)
  9. The students were eager to take part in the science fair. (Öğrenciler bilim fuarına katılmak için sabırsızdılar.)
  10. He has never taken part in a political rally before. (Daha önce hiçbir siyasi mitinge katılmadı.)
  11. They asked me to take part in the interview process. (Mülakat sürecine katılmamı istediler.)
  12. We all took part in decorating the Christmas tree. (Hepimiz Noel ağacını süslemeye katıldık.)
  13. She takes part in a weekly book club with her friends. (Arkadaşlarıyla haftalık bir kitap kulübüne katılır.)
  14. He couldn’t take part in the game due to an injury. (Bir sakatlık nedeniyle oyunda yer alamadı.)
  15. The musicians were thrilled to take part in the music festival. (Müzisyenler müzik festivaline katılmaktan heyecan duydular.)
  16. The charity invited the community to take part in a beach clean-up event. (Hayır kurumu topluluğu bir plaj temizleme etkinliğine katılmaya davet etti.)
  17. He decided to take part in the dance competition despite his nerves. (Sinirlerine rağmen dans yarışmasına katılmaya karar verdi.)
  18. They were excited to take part in the outdoor adventure program. (Açık hava macera programına katılmaktan heyecan duydular.)
  19. She takes part in the recycling program in her city. (Şehrindeki geri dönüşüm programına katılır.)
  20. The school encourages students to take part in extracurricular activities. (Okul öğrencileri okul dışı etkinliklere katılmaya teşvik eder.)

Take part – Tanımı (devamı):

Türkçe Karşılığı: Katılmak, dahil olmak, yer almak.

Örnek cümleler (devamı):

  1. She always takes part in the school play. (O, her zaman okul oyununa katılır.)
  2. They invited us to take part in the wedding ceremony. (Bizi düğün törenine katılmaya davet ettiler.)
  3. The company offered its employees a chance to take part in a team building activity. (Şirket çalışanlarına takım oluşturma etkinliğine katılma şansı sundu.)
  4. I would love to take part in the cooking competition. (Yemek yarışmasına katılmayı çok isterim.)
  5. He has never taken part in a political rally before. (Daha önce hiçbir siyasi mitinge katılmadı.)
  6. They asked me to take part in the interview process. (Mülakat sürecine katılmamı istediler.)
  7. She takes part in a weekly book club with her friends. (Arkadaşlarıyla haftalık bir kitap kulübüne katılır.)
  8. The charity invited the community to take part in a beach clean-up event. (Hayır kurumu topluluğu bir plaj temizleme etkinliğine katılmaya davet etti.)
  9. He decided to take part in the dance competition despite his nerves. (Sinirlerine rağmen dans yarışmasına katılmaya karar verdi.)
  10. They were excited to take part in the outdoor adventure program. (Açık hava macera programına katılmaktan heyecan duydular.)
  11. She takes part in the recycling program in her city. (Şehrindeki geri dönüşüm programına katılır.)
  12. The school encourages students to take part in extracurricular activities. (Okul öğrencileri okul dışı etkinliklere katılmaya teşvik eder.)
  13. We should all take part in preserving the environment for future generations. (Gelecek nesiller için çevreyi korumada hepimiz yer almalıyız.)
  14. The sports team won the championship because everyone took part and did their best. (Spor takımı herkesin katıldığı ve en iyisini yaptığı için şampiyon oldu.)
  15. The organization is asking for volunteers to take part in a community service project. (Örgüt topluluk hizmeti projesine katılmak için gönüllülerden yardım istiyor.)
  16. He refused to take part in the illegal activity despite the pressure from his friends. (Arkadaşlarının baskısına rağmen yasadışı etkinliğe katılmayı reddetti.)
  17. The political leaders urged citizens to take part in the upcoming election. (Politik liderler yaklaşan seçimde vatandaşların yer almasını istedi.)
  18. The artists took part in a collaborative project to create a mural for the city. (Sanatçılar, şehir için bir duvar resmi oluşturmak için işbirliği projesine katıldılar

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.