Sympathy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sympathy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sympathy (Empati, İlgi)

Sympathy, bir başkasının acısını veya zorluğunu anlamak ve hissetmek anlamına gelir. Bu kelime cümle içinde kullanıldığında, empati veya ilgi ile ilgili bir durumu ifade eder.

İşte bazı örnek cümleler:

1. I have great sympathy for her situation. (Onun durumu için büyük bir empati duyuyorum.)
2. He showed no sympathy for his friend’s plight. (Arkadaşının sıkıntısı için hiçbir ilgi göstermedi.)
3. The doctor expressed sympathy for the patient’s family. (Doktor, hastanın ailesine karşı bir ilgi gösterdi.)
4. I appreciate your sympathy during this difficult time. (Bu zor zamanımda ilginiz için teşekkür ederim.)
5. The teacher’s sympathy for her students was evident. (Öğretmenin öğrencilerine karşı ilgisi açıktı.)
6. She had no sympathy for his excuses. (Bahaneleri için hiçbir empati göstermedi.)
7. He expressed his sympathy for the victims of the earthquake. (Depremdeki kurbanlar için ilgisini ifade etti.)
8. The company showed little sympathy for the employees affected by the layoff. (Şirket, işten çıkarma etkilenen çalışanlar için az bir ilgi gösterdi.)
9. I felt a lot of sympathy for the homeless man on the street. (Sokaktaki evsiz adam için çok empati duydum.)
10. She had no sympathy for his laziness. (Tembelliği için hiçbir ilgi göstermedi.)
11. The community showed great sympathy for the family who lost their home in the fire. (Alevlerde evlerini kaybeden aileye toplum büyük bir ilgi gösterdi.)
12. I couldn’t help but feel sympathy for the child who lost his dog. (Köpeğini kaybeden çocuk için empati yapmamak mümkün değildi.)
13. The politician expressed his sympathy for the victims of the terrorist attack. (Terör saldırısının kurbanlarına karşı siyasetçi ilgisini ifade etti.)
14. The teacher’s sympathy for her students’ struggles was appreciated. (Öğrencilerinin mücadeleleri için öğretmenin ilgisi takdir edildi.)
15. The company’s lack of sympathy for the customer’s complaints was disappointing. (Müşterinin şikayetleri için şirketin ilgisizliği hayal kırıklığı yarattı.)
16. The community’s sympathy for the family who lost their son in the war was heartwarming. (Savaşta oğullarını kaybeden aileye toplumun ilgisi yürekleri ısıttı.)
17. I have sympathy for those who struggle with mental health issues. (Mental sağlık sorunlarıyla mücadele edenlere empati duyuyorum.)
18. The politician’s lack of sympathy for the homeless population was concerning. (Evsiz nüfusa karşı siyasetçinin ilgisizliği endişe vericiydi.)
19. She showed great sympathy for the children who

had lost their parents in the accident. (Kazada ailelerini kaybeden çocuklar için büyük bir empati gösterdi.)
20. The nurse’s sympathy for the patient’s pain was comforting. (Hastanın acısı için hemşirenin ilgisi rahatlatıcıydı.)