Survivor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Survivor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Survivor

Survivor, Türk televizyonlarında ve dünya genelinde yayınlanan popüler bir yarışma programıdır. Yarışmada, bir grup yarışmacı adada hayatta kalmaya çalışırken, fiziksel ve zihinsel yeteneklerini test eden çeşitli mücadeleler yaparlar.

  1. The contestants on Survivor must be prepared to face a variety of challenges. (Survivor yarışmacıları çeşitli zorluklarla karşılaşmaya hazır olmalıdır.)
  2. The tribe on Survivor must work together in order to survive. (Survivor’daki kabile, hayatta kalmak için birlikte çalışmalıdır.)
  3. The winner of Survivor receives a cash prize. (Survivor’ın kazananı bir para ödülü alır.)
  4. Being on Survivor is a test of both physical and mental strength. (Survivor’da yer almak hem fiziksel hem de zihinsel gücün bir testidir.)
  5. In Survivor, alliances are important for survival. (Survivor’da, hayatta kalmak için ittifaklar önemlidir.)
  6. The challenges on Survivor are designed to push the contestants to their limits. (Survivor’daki mücadeleler yarışmacıları limitlerine kadar zorlamak için tasarlanmıştır.)
  7. The contestants on Survivor must learn to adapt to their environment. (Survivor yarışmacıları çevrelerine uyum sağlamayı öğrenmelidirler.)
  8. The conditions on Survivor are harsh, and the contestants must be prepared to rough it. (Survivor’daki koşullar zorlu ve yarışmacılar zorlu koşullara hazır olmalıdırlar.)
  9. The challenges on Survivor are often unpredictable, which makes the game exciting to watch. (Survivor’daki mücadeleler genellikle öngörülemez, bu da oyunu izlemeyi heyecanlı hale getirir.)
  10. The contestants on Survivor must be strategic in order to outwit their opponents. (Survivor yarışmacıları rakiplerini alt etmek için stratejik olmalıdırlar.)
  11. On Survivor, the contestants must vote each other off the island. (Survivor’da, yarışmacılar birbirlerini adadan çıkarmak için oy kullanırlar.)
  12. In order to win Survivor, the contestants must be mentally tough as well as physically fit. (Survivor’ı kazanmak için, yarışmacıların fiziksel olarak formda olmanın yanı sıra zihinsel olarak da güçlü olmaları gerekmektedir.)
  13. The contestants on Survivor must be resourceful in order to survive. (Survivor yarışmacıları hayatta kalmak için kaynakları kullanmakta ustalaşmalıdırlar.)
  14. The contestants on Survivor must be able to trust their instincts. (Survivor yarışmacıları içgüdülerine güvenmeli ve doğru kararlar vermelidirler.)
  15. The challenges on Survivor are designed to be both physically and mentally demanding. (Survivor’daki mücadeleler hem fiziksel hem de

zihinsel olarak zorlayıcı olacak şekilde tasarlanmıştır.)
16. On Survivor, there is often a twist or unexpected event that can change the course of the game. (Survivor’da, genellikle oyunun seyrini değiştirebilecek bir sürpriz veya beklenmedik olay vardır.)

  1. The contestants on Survivor must be able to handle the pressure of the game. (Survivor yarışmacıları oyundaki baskıyı yönetebilmelidirler.)
  2. The contestants on Survivor must be willing to make sacrifices for the good of the tribe. (Survivor yarışmacıları kabile için fedakarlık yapmaya hazır olmalıdırlar.)
  3. The final episode of Survivor is always a nail-biter, as viewers wait to see who will be crowned the winner. (Survivor’ın final bölümü her zaman heyecan vericidir, çünkü izleyiciler kazananın kim olacağını görmek için beklerler.)
  4. On Survivor, the contestants often form close bonds with each other that can last long after the game has ended. (Survivor’da yarışmacılar genellikle birbirleriyle yakın bağlar kurarlar ve bu bağlar oyunun sona ermesinden sonra uzun sürebilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.