Superstitious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Superstitious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Superstitious

Superstitious, Türkçe karşılığıyla “batıl inançlı” anlamına gelir. Birçok insanın inandığı ancak bilimsel veya mantıksal bir temeli olmayan inançlar, davranışlar veya objelerle ilgilidir. İşte superstitious kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımı için 20 örnek:

  1. My grandmother is superstitious and believes that breaking a mirror brings bad luck. (Büyükannem batıl inançlıdır ve aynayı kırmakın şanssızlık getirdiğine inanır.)
  2. Some athletes are superstitious and have lucky rituals they perform before games. (Bazı sporcular batıl inançlıdır ve maçlardan önce yaptıkları şans ritüelleri vardır.)
  3. I don’t believe in superstitious things like black cats bringing bad luck. (Ben siyah kedilerin şanssızlık getirdiği gibi batıl inançlı şeylere inanmam.)
  4. The superstitious man wore a lucky charm around his neck. (Batıl inançlı adam boynunda şanslı bir tılsım taşıyordu.)
  5. Some people are superstitious about Friday the 13th and avoid doing anything important on that day. (Bazı insanlar Cuma günü 13’ten batıl inançlıdır ve o gün önemli bir şey yapmaktan kaçınırlar.)
  6. Superstitious beliefs can be harmful if they lead people to make bad decisions. (Batıl inançlı inançlar, insanların kötü kararlar vermesine neden oldukları takdirde zararlı olabilir.)
  7. The superstitious woman refused to walk under a ladder. (Batıl inançlı kadın bir merdivenin altından yürümeyi reddetti.)
  8. Some cultures have more superstitious beliefs than others. (Bazı kültürler diğerlerinden daha fazla batıl inançlı inançlara sahiptir.)
  9. Superstitious beliefs can be passed down from generation to generation. (Batıl inançlı inançlar kuşaktan kuşağa aktarılabilir.)
  10. The superstitious sailor refused to set sail on a Friday. (Batıl inançlı denizci Cuma günü yelken açmayı reddetti.)
  11. Superstitious behavior can sometimes be seen as irrational or silly. (Batıl inançlı davranışlar bazen mantıksız veya aptalca olarak görülebilir.)
  12. The superstitious student wore the same shirt every time he took a test. (Batıl inançlı öğrenci her sınavda aynı gömleği giydi.)
  13. Superstitious beliefs can be comforting to some people, even if they don’t make sense. (Batıl inançlı inançlar bazı insanlar için anlamsız olsa da, rahatlatıcı olabilir.)
  14. The superstitious actor always carried a rabbit’s foot for good luck. (Batıl inançlı aktör her zaman şans getirmesi için tavşan ayağı

taşırdı.)
15. Superstitious beliefs can sometimes be based on coincidence rather than logic. (Batıl inançlı inançlar bazen mantıksız olaylara dayanabilirler.)

  1. The superstitious couple got married on a day they believed to be lucky. (Batıl inançlı çift, şanslı olduğuna inandıkları bir günde evlendiler.)
  2. Superstitious beliefs can be harmless, but they can also be dangerous if they lead people to take unnecessary risks. (Batıl inançlı inançlar zararsız olabilir, ancak gereksiz riskler almaya neden olmaları durumunda tehlikeli olabilirler.)
  3. The superstitious employee refused to start a new project on a Monday. (Batıl inançlı çalışan Pazartesi günü yeni bir proje başlatmayı reddetti.)
  4. Superstitious beliefs can sometimes be based on fear or ignorance. (Batıl inançlı inançlar bazen korku veya cehaletten kaynaklanabilirler.)
  5. The superstitious traveler always carried a horseshoe with him for good luck. (Batıl inançlı gezgin her zaman şans getirmesi için nal taşırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.