Superfluous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Superfluous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Superfluous Nedir?

Superfluous kelimesi gereksiz, lüzumsuz, fazla anlamlarına gelir. Bir şeyin asıl amacına uygun olmayan, gereksiz olduğu durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. My suitcase was full of superfluous items that I didn’t need. (Bavulum gereksiz eşyalarla doluydu ve ihtiyacım olmayanlar vardı.)
2. The instructions were so superfluous that I finished the task in half the time. (Talimatlar o kadar gereksizdi ki işi yarım zamanda bitirdim.)
3. Your argument is superfluous to the topic at hand. (Argümanın mevcut konuyla ilgisi yok, gereksiz.)
4. The company has decided to eliminate superfluous expenses to reduce costs. (Şirket maliyetleri azaltmak için gereksiz giderleri ortadan kaldırmaya karar verdi.)
5. She wore so much makeup that it was superfluous. (O kadar makyaj yaptı ki gereksizdi.)
6. The movie was good but some scenes were superfluous. (Film güzeldi ancak bazı sahneler gereksizdi.)
7. The extra decorations on the cake were superfluous, it was already beautiful. (Pastadaki fazla süslemeler gereksizdi, zaten güzeldi.)
8. The politician’s speech contained a lot of superfluous information. (Politikacının konuşması birçok gereksiz bilgi içeriyordu.)
9. The ornament on the shelf was superfluous and took up too much space. (Rafın üzerindeki süs gereksizdi ve çok fazla yer kapladı.)
10. The extra buttons on the shirt were superfluous, they didn’t serve any purpose. (Gömlekteki fazla düğmeler gereksizdi, hiçbir işe yaramadı.)
11. The document had a lot of superfluous details that could have been left out. (Belgede çıkarılabilen birçok gereksiz ayrıntı vardı.)
12. The new law included some superfluous provisions that didn’t add anything useful. (Yeni yasa bazı gereksiz hükümler içeriyordu, hiçbir yararı yoktu.)
13. The teacher’s explanation was so superfluous that it confused the students even more. (Öğretmenin açıklaması o kadar gereksizdi ki öğrencileri daha da kafası karıştı.)
14. The party decorations were superfluous and over-the-top. (Parti süsleri gereksizdi ve aşırıydı.)
15. The extra features on the phone were superfluous and unnecessary. (Telefondaki fazladan özellikler gereksiz ve gereksizdi.)
16. The novel had some superfluous subplots that didn’t add much to the main story. (Romanın ana hikayesine pek bir şey katmayan gereksiz yan hikayeler vardı.)
17. The recipe had some superfluous steps that could be skipped. (Tarifin atlanabilecek bazı gereksiz adımları vard

18. The extra paperwork was superfluous and just added to the already long process. (Fazladan kağıt işleri gereksizdi ve zaten uzun olan süreye ekledi.)
19. The car had a lot of superfluous features that the buyer didn’t want. (Arabada alıcının istemediği birçok gereksiz özellik vardı.)
20. The team’s strategy had some superfluous moves that didn’t contribute to their success. (Takımın stratejisi başarılarına katkıda bulunmayan bazı gereksiz hamleler içeriyordu.)