Suit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Suit İle İlgili Cümleler
Anlamı: Takım elbise, genellikle ceket, pantolon ve bazen yelekten oluşan resmi bir giysi setidir.
- I always wear a suit to important meetings. (Önemli toplantılara her zaman takım elbise giyerim.)
- He looks great in his new suit. (Yeni takım elbisesinde harika görünüyor.)
- She bought a new suit for the job interview. (İş görüşmesi için yeni bir takım elbise aldı.)
- The groom wore a black suit for the wedding. (Damat düğün için siyah bir takım elbise giydi.)
- My father wears a suit to work every day. (Babam her gün işe takım elbiseyle gider.)
- He bought a tailored suit for his graduation ceremony. (Mezuniyet töreni için özel dikim bir takım elbise aldı.)
- The company has a dress code that requires employees to wear suits. (Şirketin çalışanlarından takım elbise giymelerini gerektiren bir giyim kuralları var.)
- She looked professional in her grey suit. (Gri takım elbisesinde profesyonel görünüyordu.)
- The tailor measured him for a new suit. (Terzi ona yeni bir takım elbise için ölçü aldı.)
- He wore a suit and tie to the wedding. (Düğüne takım elbise ve kravatla gitti.)
- She asked her boss if she could wear a pantsuit to the office. (Ofise pantolon takımı giyebileceğini patronuna sordu.)
- The salesman wore a suit to the job interview. (Satış temsilcisi iş görüşmesine takım elbise giydi.)
- He took off his suit jacket and rolled up his sleeves. (Ceketini çıkardı ve kollarını sıvadı.)
- The hotel requires guests to wear suits in the restaurant. (Otel restoranında misafirlerin takım elbise giymeleri gerekiyor.)
- She wore a pantsuit to the awards ceremony. (Ödül törenine pantolon takımı giydi.)
- The politician wore a dark suit to the press conference. (Politikacı basın toplantısına koyu renkli bir takım elbise giydi.)
- He dressed in a suit and tie for his first day at the law firm. (Hukuk firmasındaki ilk günü için takım elbise ve kravat giyindi.)
- The bridegroom rented a tuxedo for the wedding. (Damat düğün için smokin kiraladı.)
- She wore a brightly colored suit to the fashion show. (Moda şovuna canlı renkli bir takım elbise giydi.)
- The CEO always wears an expensive suit to important business meetings. (CEO önemli iş toplantılarına her zaman pahalı bir takım elbise giyer.)
Türkçe Karşılıkları:
- Önemli toplantılara her zaman takım elbise giyerim.
- Yeni takım elbisesinde harika görünüyor.
- İş görüşmesi için yeni bir takım elbise aldı.
- Damat düğün için siyah bir takım elbise giydi.
- Babam her gün işe takım elbiseyle gider.
- Mezuniyet töreni için özel dikim bir takım elbise aldı.
- Şirketin çalışanlarından takım elbise giymelerini gerektiren bir giyim kuralları var.
- Gri takım elbisesinde profesyonel görünüyordu.
- Terzi ona yeni bir takım elbise için ölçü aldı.
- Düğüne takım elbise ve kravatla gitti.
- Ofise pantolon takımı giyebileceğini patronuna sordu.
- Satış temsilcisi iş görüşmesine takım elbise giydi.
- Ceketini çıkardı ve kollarını sıvadı.
- Otel restoranında misafirlerin takım elbise giymeleri gerekiyor.
- Ödül törenine pantolon takımı giydi.
- Politikacı basın toplantısına koyu renkli bir takım elbise giydi.
- Hukuk firmasındaki ilk günü için takım elbise ve kravat giyindi.
- Damat düğün için smokin kiraladı.
- Moda şovuna canlı renkli bir takım elbise giydi.
- CEO önemli iş toplantılarına her zaman pahalı bir takım elbise giyer.
Hemen Yorum Yaz