Sufferer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sufferer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sufferer Nedir?

Sufferer, Türkçe’de “acı çeken kişi” anlamına gelir. Bu kelime, fiziksel veya duygusal bir acı çeken kişiyi tanımlamak için kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. The sufferer’s cries of pain echoed through the room. (Acı çeken kişinin çığlıkları odaya yayıldı.)
2. She was a sufferer of chronic migraines. (Kronik migren hastasıydı.)
3. The sufferer’s condition had worsened over time. (Acı çeken kişinin durumu zamanla kötüleşmişti.)
4. The support group offered a safe space for sufferers to share their experiences. (Destek grubu, acı çeken kişilerin deneyimlerini paylaşabilecekleri güvenli bir alan sağladı.)
5. The sufferer was in need of urgent medical attention. (Acı çeken kişi acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyuyordu.)
6. Her father was a sufferer of PTSD after serving in the military. (Babası askerlik yapmasının ardından PTSD hastasıydı.)
7. The sufferer’s constant pain made it difficult to carry out daily tasks. (Acı çeken kişinin sürekli ağrısı günlük görevleri yapmayı zorlaştırdı.)
8. The support group provided helpful resources for sufferers and their families. (Destek grubu, acı çeken kişilere ve ailelerine faydalı kaynaklar sağladı.)
9. The sufferer felt isolated and alone in their pain. (Acı çeken kişi acılarıyla yalnız ve izole hissetti.)
10. The sufferer’s diagnosis was a shock to everyone who knew them. (Acı çeken kişinin teşhisi, onu tanıyan herkesi şoke etti.)
11. The sufferer’s bravery in the face of adversity was inspiring. (Acı çeken kişinin zorluğa karşı gösterdiği cesaret ilham vericiydi.)
12. The sufferer’s symptoms were becoming increasingly severe. (Acı çeken kişinin semptomları giderek şiddetleniyordu.)
13. The sufferer’s mental health was negatively impacted by their physical pain. (Acı çeken kişinin fiziksel ağrıları, zihinsel sağlıklarını olumsuz etkiledi.)
14. The sufferer’s family provided unwavering support during their difficult time. (Acı çeken kişinin ailesi, zorlu zamanlarında kararlı bir destek sağladı.)
15. The sufferer’s treatment plan required a multidisciplinary approach. (Acı çeken kişinin tedavi planı, çok disiplinli bir yaklaşım gerektirdi.)
16. The sufferer’s pain medication had some unpleasant side effects. (Acı çeken kişinin ağrı kesici ilacı bazı hoş olmayan yan etkilere sahipti.)
17. The sufferer’s support system played a crucial role in their recovery. (Acı çeken kişinin destek sistemi, iyileşmelerinde hayati bir rol o

ynadı.)
18. The sufferer’s condition required ongoing monitoring and treatment. (Acı çeken kişinin durumu sürekli izlenmeye ve tedavi edilmeye ihtiyaç duyuyordu.)

19. The sufferer’s pain was debilitating and affected their quality of life. (Acı çeken kişinin ağrısı engelleyiciydi ve yaşam kalitesini etkiliyordu.)
20. The sufferer’s resilience in the face of their pain was admirable. (Acı çeken kişinin ağrısıyla yüzleşme gücü takdire şayandı.)