Suede İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suede İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suede Nedir?

Suede, “kadife deri” olarak da bilinen, tüylü ve pürüzlü bir deri türüdür. Suede, derinin yüzeyindeki liflerin kesilmesi veya aşındırılması yoluyla elde edilir.

Örnek Cümleler:

  1. I bought a suede jacket for the winter. (Kış için kadife deri ceket aldım.)
  2. Her suede shoes were ruined in the rain. (Yağmurda kadife deri ayakkabıları mahvoldu.)
  3. The sofa was upholstered in soft suede. (Kanepe, yumuşak kadife deri ile kaplandı.)
  4. He cleaned his suede bag with a special brush. (Özel bir fırça ile kadife deri çantasını temizledi.)
  5. The designer used suede to give the shoes a luxurious look. (Tasarımcı, ayakkabılara lüks bir görünüm kazandırmak için kadife deri kullandı.)
  6. Suede is a popular material for gloves. (Kadife deri, eldivenler için popüler bir malzemedir.)
  7. The suede on the jacket felt velvety to the touch. (Ceketteki kadife deri dokunuşta kadifemsi hissettirdi.)
  8. She wore a suede skirt with a silk blouse. (İpek bir bluz ile kadife deri bir etek giydi.)
  9. The car seats were covered in suede. (Araba koltukları kadife deri ile kaplandı.)
  10. Suede boots are perfect for fall weather. (Kadife deri botlar sonbahar havası için mükemmeldir.)
  11. He bought a suede couch for his living room. (Oturma odası için kadife deri bir kanepe satın aldı.)
  12. She loves the feel of suede against her skin. (Cildine karşı kadife deri dokusunu seviyor.)
  13. The jacket had suede patches on the elbows. (Ceketin dirseklerinde kadife deri yamaları vardı.)
  14. The bag was made of brown suede. (Çanta kahverengi kadife deriden yapılmıştı.)
  15. The shoes had a suede trim around the edges. (Ayakkabıların kenarlarında kadife deri süslemeleri vardı.)
  16. She couldn’t resist the softness of the suede gloves. (Kadife deri eldivenlerin yumuşaklığına dayanamadı.)
  17. The interior of the car was lined with suede. (Araba içi kadife deri ile kaplıydı.)
  18. He polished his suede shoes to keep them looking new. (Ayakkabılarını yeni görünümlerini korumak için cilaladı.)
  19. The bag had a suede tassel hanging from the zipper. (Çantanın fermuarından sarkan bir kadife deri püskülü vardı.)
  20. The couch was so comfortable, thanks to its soft suede cushions. (Yumuşak kadife deri minderleri sayesinde kanepe çok rahattı.)

Türkçe Karşılıkları ile Örnek Cümleler:

  1. Kış için kadife deri ceket aldım. (I bought a suede jacket for the winter.)
  2. Yağmurda kadife deri ayakkabıları mahvoldu. (Her suede shoes were ruined in the rain.)
  3. Kanepe, yumuşak kadife deri ile kaplandı. (The sofa was upholstered in soft suede.)
  4. Özel bir fırça ile kadife deri çantasını temizledi. (He cleaned his suede bag with a special brush.)
  5. Tasarımcı, ayakkabılara lüks bir görünüm kazandırmak için kadife deri kullandı. (The designer used suede to give the shoes a luxurious look.)
  6. Kadife deri, eldivenler için popüler bir malzemedir. (Suede is a popular material for gloves.)
  7. Ceketteki kadife deri dokunuşta kadifemsi hissettirdi. (The suede on the jacket felt velvety to the touch.)
  8. İpek bir bluz ile kadife deri bir etek giydi. (She wore a suede skirt with a silk blouse.)
  9. Araba koltukları kadife deri ile kaplandı. (The car seats were covered in suede.)
  10. Kadife deri botlar sonbahar havası için mükemmeldir. (Suede boots are perfect for fall weather.)
  11. Oturma odası için kadife deri bir kanepe satın aldı. (He bought a suede couch for his living room.)
  12. Cildine karşı kadife deri dokusunu seviyor. (She loves the feel of suede against her skin.)
  13. Ceketin dirseklerinde kadife deri yamaları vardı. (The jacket had suede patches on the elbows.)
  14. Çanta kahverengi kadife deriden yapılmıştı. (The bag was made of brown suede.)
  15. Ayakkabıların kenarlarında kadife deri süslemeleri vardı. (The shoes had a suede trim around the edges.)
  16. Kadife deri eldivenlerin yumuşaklığına dayanamadı. (She couldn’t resist the softness of the suede gloves.)
  17. Araba içi kadife deri ile kaplıydı. (The interior of the car was lined with suede.)
  18. Ayakkabılarını yeni görünümlerini korumak için cilaladı. (He polished his suede shoes to keep them looking new.)
  19. Çantanın fermuarından sarkan bir kadife deri püskülü vardı. (The bag had a suede tassel hanging from the zipper.)
  20. Yumuşak kadife deri minderleri sayesinde kanepe çok rahattı. (The couch was so comfortable, thanks to its soft suede cushions.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.