Suddenness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suddenness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suddenness

Suddenness, beklenmedik bir şekilde aniden olma durumunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. The suddenness of the storm caught us off guard. (Fırtınanın aniden çıkması bizi hazırlıksız yakaladı.)
2. I was startled by the suddenness of the loud noise. (Yüksek gürültünün aniden oluşu beni ürküttü.)
3. The suddenness of her departure left everyone in shock. (Onun aniden ayrılması herkesi şok etti.)
4. The suddenness of the car crash was horrifying. (Araba kazasının aniden olması dehşet vericiydi.)
5. The suddenness of the announcement surprised everyone. (Duyurunun aniden yapılması herkesi şaşırttı.)
6. The suddenness of his decision left us all in disbelief. (Onun kararının aniden oluşu hepimizi şaşırttı.)
7. The suddenness of the earthquake was terrifying. (Depremin aniden oluşu korkunçtu.)
8. The suddenness of the power outage was unexpected. (Elektrik kesintisinin aniden oluşu beklenmedikti.)
9. The suddenness of his illness was alarming. (Onun hastalığının aniden oluşu endişe vericiydi.)
10. I was amazed by the suddenness of the sunset. (Güneşin batışının aniden oluşu beni şaşırttı.)
11. The suddenness of her success was surprising. (Onun başarısının aniden oluşu şaşırtıcıydı.)
12. The suddenness of the snowfall was beautiful. (Kar yağışının aniden oluşu güzeldi.)
13. The suddenness of the change in plans was frustrating. (Planların aniden değişmesi sinir bozucuydu.)
14. The suddenness of his arrival surprised us all. (Onun aniden varışı hepimizi şaşırttı.)
15. The suddenness of the news shocked me. (Haberin aniden oluşu beni şok etti.)
16. The suddenness of the fire forced everyone to evacuate quickly. (Yangının aniden çıkması herkesi hızlıca tahliye etmeye zorladı.)
    18. The suddenness of the thunder scared my dog. (Gök gürültüsünün aniden oluşu köpeğimi korkuttu.)
    19. The suddenness of the temperature drop caught me off guard. (Sıcaklığın aniden düşmesi beni hazırlıksız yakaladı.)
    20. The suddenness of the break-in shocked the neighborhood. (Eve giren hırsızların aniden gelmesi mahalleyi şoke etti.)