Sudden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sudden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sudden ile İlgili Cümleler

Sudden kelimesi Türkçe’de “ani, beklenmedik, hızlı” gibi anlamlara gelmektedir. İngilizce cümle içinde kullanımı örnekleri aşağıda verilmiştir:

1. The sudden noise startled me. (Aniden gelen ses beni ürküttü.)
2. The car suddenly stopped in the middle of the road. (Araba aniden yolda durdu.)
3. She had a sudden change of heart and decided to quit her job. (Aniden fikir değiştirdi ve işinden ayrılmaya karar verdi.)
4. The sudden rain ruined our picnic. (Aniden gelen yağmur pikniğimizi mahvetti.)
5. He suffered a sudden heart attack and was rushed to the hospital. (Aniden kalp krizi geçirdi ve hemen hastaneye götürüldü.)
6. The sudden gust of wind blew the hat off her head. (Aniden gelen rüzgar şapkasını başından uçurdu.)
7. The sudden drop in temperature caught us off guard. (Aniden gelen sıcaklık düşüşü bizi hazırlıksız yakaladı.)
8. She had a sudden realization that she was in love with him. (Aniden aşık olduğunu fark etti.)
9. The sudden burst of laughter interrupted the serious conversation. (Aniden gelen kahkaha ciddi konuşmayı böldü.)
10. The sudden darkness made it difficult to see. (Aniden gelen karanlık görmeyi zorlaştırdı.)
11. He made a sudden turn and almost hit the pedestrian. (Aniden dönüş yaparak neredeyse yayanın üstüne çarptı.)
12. The sudden influx of tourists caused traffic congestion. (Aniden gelen turist akışı trafik sıkışıklığına neden oldu.)
13. The sudden silence made her feel uneasy. (Aniden gelen sessizlik onu rahatsız etti.)
14. He had a sudden craving for pizza and ordered one immediately. (Aniden pizzaya olan özlemi arttı ve hemen sipariş verdi.)
15. The sudden announcement of her resignation surprised everyone. (Aniden istifa duyurusu herkesi şaşırttı.)
16. The sudden appearance of a deer on the road caused the driver to swerve. (Aniden yolda geyik belirmesi sürücünün şerit değiştirmesine neden oldu.)
17. The sudden change in weather forced them to cancel their outdoor plans. (Aniden hava değişikliği planlarını iptal etmelerine neden oldu.)
18. He was taken aback by her sudden outburst of anger. (Aniden patlayan öfkesi onu şaşırttı.)
19. The sudden loss of electricity left the entire neighborhood in darkness. (Aniden elektrik kaybı tüm mahalleyi karanlığa boğdu.)
20. She had a sudden urge to travel and booked a flight the same day. (Aniden seyahat etme isteği uyandı ve aynı gün bir uçuş rezervasyonu yaptı.)

21. The sudden rise in the stock market made many investors rich overnight. (Aniden gelen hisse senedi piyasasındaki yükseliş birçok yatırımcıyı bir gecede zengin etti.)
22. He felt a sudden pain in his back and had to lie down immediately. (Sırtında aniden bir ağrı hissetti ve hemen yatmak zorunda kaldı.)
23. The sudden news of her friend’s death left her in shock. (Arkadaşının ani ölüm haberi onu şok etti.)
24. The sudden drop in sales forced the company to lay off employees. (Aniden gelen satış düşüşü şirketi işten çıkarmaya zorladı.)
25. She had a sudden memory of her childhood and felt nostalgic. (Aniden çocukluğuna dair bir anı canlandı ve özlem duygusu hissetti.)
26. The sudden arrival of guests made her scramble to clean the house. (Aniden gelen misafirlerin varışı onu evi temizlemeye zorladı.)
27. He made a sudden decision to quit smoking and hasn’t touched a cigarette since. (Aniden sigarayı bırakmaya karar verdi ve o zamandan beri hiç sigara içmedi.)
28. The sudden jolt of the airplane during turbulence scared many passengers. (Türbülans sırasında uçağın ani sarsıntısı birçok yolcuyu korkuttu.)
29. She had a sudden moment of clarity and realized what she needed to do. (Aniden netleşen bir anıyla ne yapması gerektiğini anladı.)
30. The sudden popularity of the book led to a movie adaptation. (Kitabın aniden popüler olması bir film uyarlamasına neden oldu.)