Suborn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suborn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suborn (verb) – to bribe or induce someone to commit an unlawful or dishonest act

20 örnek cümle:

  1. The company was accused of trying to suborn government officials to secure a favorable contract. (Şirket, olumlu bir sözleşme almak için hükümet yetkililerini rüşvetlemekle suçlandı.)
  2. The lawyer was charged with attempting to suborn a witness to lie in court. (Avukat, mahkemede yalan söylemeye bir tanığı teşvik etmekle suçlandı.)
  3. The politician was found guilty of suborning voters during the election. (Politikacı, seçim sırasında seçmenleri rüşvetlemekten suçlu bulundu.)
  4. The CEO was caught trying to suborn an employee to leak confidential information. (CEO, gizli bilgi sızdırmak için bir çalışanı rüşvetlemeye çalışırken yakalandı.)
  5. The police suspected that the drug lord was suborning judges and prosecutors. (Polis, uyuşturucu lordunun hakimleri ve savcıları rüşvetlediğinden şüpheleniyordu.)
  6. The sports agent was accused of suborning college athletes to sign with his agency. (Spor ajanı, üniversite sporcularını şirketiyle anlaşmaya zorlamakla suçlandı.)
  7. The businessman was found guilty of suborning customs officials to smuggle goods into the country. (İş adamı, ülkeye kaçak mal sokmak için gümrük yetkililerini rüşvetlemekten suçlu bulundu.)
  8. The hacker was caught trying to suborn an IT employee to install malware on the company’s servers. (Hacker, şirketin sunucularına kötü amaçlı yazılım yüklemek için bir IT çalışanını rüşvetlemeye çalışırken yakalandı.)
  9. The gang leader was suspected of suborning police officers to turn a blind eye to their criminal activities. (Çete lideri, polis memurlarını suç faaliyetlerine göz yummak için rüşvetlediğinden şüpheleniliyordu.)
  10. The teacher was fired for trying to suborn a student to cheat on a test. (Öğretmen, bir öğrenciyi sınavda kopya çekmeye teşvik etmek için işten çıkarıldı.)
  11. The lobbyist was accused of suborning politicians to pass legislation favorable to his clients. (Lobici, müşterileri için olumlu yasama geçirmek için politikacıları rüşvetlemekle suçlandı.)
  12. The drug dealer was caught trying to suborn a police officer to provide protection for his operation. (Uyuşturucu satıcısı, işletmesine koruma sağlamak için bir polis memurunu rüşvetlemeye çalışırken yakalandı.)
  13. The accountant was found guilty of suborning auditors to overlook financial irregularities. (Muhasebeci, finansal düzensizlikleri göz ardı etmek için denetçileri rüşvetlemekten suçlu bulundu.)
  14. The CEO was accused of suborning journalists

to write favorable articles about his company. (CEO, şirketi hakkında olumlu makaleler yazmak için gazetecileri rüşvetlemekle suçlandı.)
15. The politician was investigated for suborning his opponents to drop out of the race. (Politikacı, rakiplerinin yarıştan çekilmeleri için rüşvet vermekle soruşturuldu.)

  1. The coach was fired for trying to suborn referees to make calls in favor of his team. (Antrenör, takımı lehine kararlar vermeleri için hakemleri rüşvetlemeye çalıştığı için işten çıkarıldı.)
  2. The real estate developer was caught trying to suborn a zoning board member to approve his building plans. (Gayrimenkul geliştiricisi, bina planlarını onaylaması için bir imar komisyonu üyesini rüşvetlemeye çalışırken yakalandı.)
  3. The customs agent was found guilty of suborning travelers to smuggle contraband into the country. (Gümrük görevlisi, yasadışı malzemeleri ülkeye sokmak için yolcuları rüşvetlemekten suçlu bulundu.)
  4. The oil company was accused of suborning scientists to falsify research on the environmental impact of their operations. (Petrol şirketi, faaliyetlerinin çevresel etkisiyle ilgili araştırmaları sahtekarlıkla yapmak için bilim adamlarını rüşvetlemekle suçlandı.)
  5. The contractor was investigated for suborning inspectors to overlook safety violations on construction sites. (Müteahhit, inşaat sitelerindeki güvenlik ihlallerini göz ardı etmek için denetçileri rüşvet vermekle soruşturuldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.