Sublimity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sublimity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sublimity

Sublimity is defined as the quality of greatness, grandeur, or beauty that inspires awe and admiration. It refers to the experience of being overwhelmed by something that is beyond ordinary, often associated with natural landscapes, art, or spiritual experiences.

Here are 20 example sentences using the word “sublimity” in context:

1. The sublimity of the sunset over the ocean left us speechless. (Gökyüzünün okyanus üzerindeki yüceliği bizi suskun bıraktı.)
2. The concert was a display of musical sublimity. (Konser müzikal yüceliğin bir göstergesiydi.)
3. The sublimity of the mountains was breathtaking. (Dağların yüceliği nefes kesiciydi.)
4. The painting captured the sublimity of nature. (Tablo doğanın yüceliğini yakaladı.)
5. The poem evokes a sense of sublimity in the reader. (Şiir okuyucuda yücelik hissi uyandırıyor.)
6. The architecture of the cathedral is a testament to the sublimity of human creativity. (Katedralin mimarisi insan yaratıcılığının yüceliğine dair bir kanıttır.)
7. The film was a cinematic experience of sublimity. (Film sinematik yücelik deneyimiydi.)
8. The sublimity of the symphony brought tears to my eyes. (Senfoni’nin yüceliği gözlerimi yaşarttı.)
9. The sublimity of the aurora borealis was a once-in-a-lifetime experience. (Kuzey ışıklarının yüceliği bir kez yaşanacak bir deneyimdi.)
10. The painting exhibited the sublimity of the divine. (Tablo ilahi yüceliği sergiledi.)
11. The sublimity of the view from the top of the mountain was awe-inspiring. (Dağın tepesinden görünen manzaranın yüceliği hayranlık uyandırıcıydı.)
12. The poetry of Rumi is known for its sublimity and spiritual depth. (Rumi’nin şiirleri yücelikleri ve manevi derinlikleriyle bilinir.)
13. The novel captures the sublimity of human emotions. (Roman insan duygularının yüceliğini yakalıyor.)
14. The performance was a demonstration of athletic sublimity. (Performans atletik yüceliğin bir göstergesiydi.)
15. The temple’s architecture reflects the sublimity of Eastern spirituality. (Tapınak mimarisi Doğu maneviyatının yüceliğini yansıtır.)
16. The singer’s voice conveyed a sense of sublimity and transcendence. (Şarkıcının sesi yücelik ve aşkınlık hissi verdi.)
17. The poetry of William Wordsworth is celebrated for its expression of sublimity in nature. (William Wordsworth’ün şiirleri doğada yücelik ifadesiyle kutlanır.)
18. The sublimity of the moment was captured in a photograph. (Anın yüceliği bir fotoğrafta yakalandı.)
19. The play explored the sublimity of the human condition. (Oyun

insan durumunun yüceliğini keşfetti.)
20. The sublimity of the universe is a source of wonder and awe. (Evrenin yüceliği bir hayranlık ve saygı kaynağıdır.)

Overall, sublimity is a term used to describe experiences that surpass the ordinary and evoke feelings of wonder, awe, and admiration. It can be found in many different forms, including art, nature, spirituality, and human creativity.